Rus İrina Senden Vazgeçiyorum

En sevdiğim hallerim...
Ellerim cepte yürürken,
ağzımda Adıyaman ağızlığı ve ağır içimli sarma sigaram...
Başımda Niğde' den aldığım koyu kahve kasketim.
Ayağımda Adana, yumurta topuk ayakkabı ve siyah şalvarım.
çoraplarım ve göğneğim her zaman olduğu gibi beyaz,
hafif kirli, yarısı yer,yer beyazlamış sakalım ve aşağı doğru bırakılmış ülkücü bıyığım.
.....
Olmazsa olmazlardan Erzurum oltu taşlı çektikçe parlayan otuzüçlüğüm..
Belimde, bir diğer olmazsa olmazlarımdan nene yadigarı 7.65' liklerim..
Yer, yer bir türkü mırıldanırım,
Adana köprü başı, otursana yar başı...
Sözlerini bazen unutur, tekrar başa dönerim...
...
Bazen;
Arabalar yanımdan geçerken kimisi korna çalar..!
Adanalımısın Dayı.!
Allahın adamımısın be..! Allahına gurban deyip el sallayarak uzaklaşırken,
sağ elimi göğüs hizama getirir, eyvallah yeğen dercesine başımı saygıyla öne eğerim....
....
Kimisi de;
O ha bu ne böyle dercesine bakıp, burun kıvırıp, gülerken..
Herşeye rağmen;
Moralimi bozmaz, Arnavut taşlar döşeli kaldırımlar üzerinde Antalya Kaleiçinde,
tarihi evlerin, dar, cumbalı balkonlu, sokaklarından,
alabora olmaya yakın, bir tekne misali sallanarak yürürken,
Yörük Mehmed'in bakkal dükkanının önünde soluklanır,
yayık ayranını bıyıklarımla süzdükten sonra,
tabakamdan özenle dizdiğim sigaramdan, bir tane daha çıkarıp yakarken,
dumanını gökyüzüne doğru,
uçsuz bucaksız gibi görünen, maviliklerin arasından Sıçan adasına doğru,
Tahtalı dağının, karlı tepelerini hedef alarak,
karaalioğlu parkının, uzun çam ağaçlarının arasından,
iki nefeste aldığım dumanı özgürlüğüne bırakırım...
...
O an aklıma, çocukluk arkadaşım Mecit'in dediği gibi bin bir türlü ibnelikler gelir...
loto'dan, toto'dan paralar kazandığımı hayal eder,
Önce evdeki karı kılıklı karıyı boşar, Rus İrina'yı alırım...
Sonra kaldığını zannettiğim, dostlarıma,
ev, araba alır, gözünüz insanlık görsün der, kalan paradan,
borç istediğimde her seferinde, çek, senet, kredi kartı cart, curt bahane eden,
akrabalarımın ağzına sokarım..
...
yiyin ! beslenin tosun olun der, küfür savururum...
işte o an hayatımdan herkesi silmeye başlarım,
silerken, silerken ..!
aniden ,
acı bir fren sesi, ardından önüne baksana Ayı deye bir ses duyarım..
....
Ama yok, yok Ayı değil dayı demiştir diyerek kendimi teselli eder,
yola devam ederim..
Sonra;
iki adım atınca kendi kendime hazmedemez bunu Adanalım der..
azıcık dursanıza lan bir dakika derim.
Kazara olurda dururlarsa Allah yarattı demez, dalarım...
eh... delikanlılık bu arasıra da yeriz...
.....
Olsun, sonunda üstümüzü, başımızı çırpar temizler,
aynasızlar üşüşmeden, eziklere, bir daha olmasın koçum der..!
parçalanan otuzüçlük Erzurum tespihin tanelerini tek, tek özenle sayar,
toplar cebime koyar, bir dahaki sefere misina ipi takacağıma söz verir,
yoluma devam ederim...
....
Akşam eve dönüş yolunda..!
pardon, bizim karının evi boşalttığını unuttum..
olmayan bir evin neresini döneceksin ki..?
mekan bundan sonra her zaman olduğu gibi bimekan..
Bu dönüş yolu uzundur, her zaman boynu bükük olursun,
sigaran, bitmiş, şarkılar lal olmuştur,
lakin ne zaman seninle ayrıldığımız yere ulaştığımda ister istemeden,
dilimde bir şarkı dolanıp durur,
ne garip, her zaman aynı yer ve aynı saatte....
o an, düşündüklerimden utanır,
Rus İrina'dan bir kez daha vazgeçer,
şarkımıza sığınırım...
....
Kolay olmayacak seni unutmak,
ne olursa olsun artık sevgilim,
SENSİZ YAŞAMAYA ALIŞACAĞIM.....


Antalya lanetli geceler... çobandan sevgilerle...

07 Ağustos 2014 287 şiiri var.
Beğenenler (2)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (7)
  • 10 yıl önce

    Sağolasın Işın Hocam... Sizleri aramızda tekrar görmek, varlığınızdan haberdar olmak çok ama çok güzel...sevgilerimle...:)

  • 10 yıl önce

    Görülüyor ki şair;

    Vazgeçmeyecek...

    👑

    Kutlarım İlyas bey...