Sabahçı
ebruli bulut misali
güneşin ufkunu keserken sen
gözlerimden akan özleme biriken ben
oradayım
mağlup karanlığıma pusu atmış
elimden yitip giden masalının
tam ortasında
o minik avuçlarına birikmiş okyanusta
sana çırpındıkça uzaklaşıyorum
nazenin bedenin ihtişamından
oysa dalgalara mıhlanmış cazibeydi adın
şu taze
şu ıslak çimler
çiy taneleriyle karanlığı yeniyorken
kırışmış alnımda uyanıyorken
bedeninin alameti farikası gölgeler
göz kapaklarımı ağırlaştırıyor
seni beklemek gün ağarırken
bir şair olsaydım
ya da ozan
bağrı yanık çoban ateşi tüten
türkülerimde kavuştururdum
felçli sevdaları
ne şair olabildim
ne de bir ozan
bundan gayrı
gövdemden kanatlanan
sadık
solgun
soluğum kadar yalnızım
bundan gayrı
yosun bağlamış göz kapaklarım
ağrıyana kadar
sadece sana sabahlarım
bekliyorum
namlusuna yağmur sürülmüş sen dolu bulutları
vuracaksa vursun artık içimdeki sensiz kuraklığı
Mecnun'ca duyguların doruk yaptığı şiirleşmiş duyguları günümüz şairinden okumak bedi bir zevk benim için. Teşekkürler Uğur bey kardeş. Emeğe ve sanata saygı ve selamlarımla esen kalın.