Sağım Solum Yokum
Önüm arkam
Babam...
Sağım solum
Yokum...
Uyandığımda gözlerim kapalıydı
Gözlerim kar kaplıydı
Dondum
Ne yazsam bu vakit
Kana bulanır kağıt
Kendini kendiyle yakan
kordum
ay karanlıktı o gece
avuçlarım buram buram dua koktu
o gece ölürcesine
doğdum
Bir daha ne zaman aralanır
Suratıma kapanan şu hayat kapısı
Kovuldum
arsız bir çocuktum
rüyalarına kadar umuda batmış
soldum
hiç bir biçim bu biçimde
değildi içimde
kavruldum
o son bakışın
vakti gelmiş bir ayrılığın,
sessiz ve sitemsiz çarpan yüreğiydi
duydum
ecele yetişemedim
benden önce buldu seni
koştum
koştum
yoruldum
can
sen canımdan çıkmadan
ben candan çıktım
vuruldum
kelam etme dedi kalem
zira kader sessiz yürür gözlerde
sustum
eşim dostum
sorun
sesim soluğum
bulun
başım sonum
yokum
önüm arkam sağım solum söbe tebrikler gerçekten beğendim
Bir çocuğun, babasının ölümünden duyduğu acıyı böylesine yalın betimlemesi takdire değer.
Sanki bir oyun (saklambaç / körebe) gibi, ama değil.
Sesinden yararlanarak, boncuk gibi dizilmiş sözcükler.
Acısını taşıyabilmek için, adeta "arsızlığa vermiş" çocuk.
Var olmakla yok olmak, bir potada eritilmiş.
Konusu ve kişileri bakımından etkileyici ve kalıcı bir şiir.
Elif hanım şiiirlerini okumak inanki keyif veriyor... Kutlarım...
Şiirdi az gittiuz gitti bir yudumluk erken bitti kutlarım güzeldi sevgimle👍👍👍👍👍😙😙😌
seni anlıyoruz Elif hüznüne ortağız hayat böyle... selamlar