Sakıncalı Çocuklar
/ hiç saklama ketum nefes !
güvercin kanadında infilakta gözlerimiz /
yitik bir ülkenin,
sakıncalı çocuklarıyız biz
ne uçurtmalarımıza gökyüzü bırakıldı
ne bakışlarımıza yıldızlar takıldı
ellerimizde doğum sancılarının nasırı
emdiğimiz ak göğüsler omuzumuzda
ana kucağından muzdarip
yarınlara gömüldük dünde kalan sevdamızla
/ bir tercih sebebidir inat /
inadına ölürken
ve,
inadına ifşa edilirken vurulduğumuz
kanımızda kırmızı bozulmadan
ertelenmiş tebessümler hapsettik dudağımıza
hepimiz biraz memlekettik
ama,
hepimiz ihanetle yenişmeye
ancak yettik
biz,
hep gönderilmemiş mektuplarda
pulsuz ve adressiz kaldık
onurlu bir suskunlukla
biz,
hep sağır gecelere ıslık çaldık
duyan olmazdı bu masalsı sunumu
kavgalar düşmedikçe
yüreğimiz büyürdü
özgürce kanat çırpsın diye mi
beyaz kefenli güvercinlerin
taburesi tekmelenir ?
tek seferde can verilmez
tek seyirlik gökmavisi uçmakta
ey alnımızdan öpen toprak !
ey şafağımıza tepen yağmur !
siz;
/bizim öldüğümüz kadar hiç ölmediniz .../
Günün seçkisini kutlarım içtenlikle.
Emeğinize yüreğinize sağlık.