Saks Mavisi
boğum boğum mırıldanıyor
yitirmiş kendini çoktan
titrek mum ışığının lütfundan
aydınlanıyor yüzü, kısmi
envai renkle irdeleniyor heyulaları
bakıyor, nefessiz.
iri bir yaş tanesi yokluyor ağan suratını
baktığını görüyor yalnızca
küflü yaşamış gibi duyuyor hayatını
sanki hep atlayacakken, kollarından kıstırılmış gibi.
menekşeleri gücenik
açılmayan pencerenin hüsnü kuruntusu olmalı
telve çekiyor canı
koyu ..
gür saçlarının kahvesine dalıyor
suretine bakarken söylüyor o iki kelimeyi
sanrı sanıyor sonra
bilemiyor gerçek olduğunu
soyuyor; aklını, başından.
dört köşe tuvallere sarılıyor
boyuyor, tazeleniyor boyadıkça
saks mavisini buluyor sonra
derken iri kıyım gölgeleniyor tablo
geçmekteyken kendinden
çıkarıyor bir yığın harikuladelik
uykuya dalıyor, aylar sonra huzurla
kucağında resmini tutuyor, sevdiceğinin..
Mayıs/2014
Günün şiirini kutlarım.