Salvolar
I. Bilinçli Zaman...
Geceye sesini dokuyan ezgiden değil
Bu benim dinlediğim
Nakaratı ateş içinde
Kül tutan kıvılcım
Gözlerin...
İçimdeki kalabalık beyhude
Kirpiklerini kısıver
Yalnızlığım görünmesin
II. Zaman Sayıklaması...
Çok eski çağlardan bu mağaraya insanların girip çıkışı
-Aşkın mabedi-
Muhtevası kalbimiz
Derin yarık
Gidişin;
Seçtiğin ömrün etrafı üzerine köprü
Anıdır buraya kurulan
İçimdeki sevinç yürür
Döneceğim eve
Müziğidir o saatlerin vuruşu
Geçişler
Gönüllü her yende ahengiyle
Ölüşler?
Uzaklaştıkça bıraktığı izden belli
Hakikatin ardına bir bir düşer
Ruhu uzak insanlar
Şüpheye kapılma sakın
Baktığın aynalarda aslında hep sen vardın
Tanımadın...
III. Zaman Kırılması...
Yeni bir kadın tazesi
Gidiyor
Süzülerek uzak diyarın dağlarını delecek
Sürgün yemiş toprağı
Siper arıyor
Yürümeye ısrarlı
Çıkarken dışarı
Geleceğe doğru
Ve
Biten güne karşı
Sallanan el
Siyah saçlı savaşçı
Eteği döndükçe ortaya çıkan tanrı Ançüa'ya varyantı
-dil içindeki her türlü çeşitleme?
Bacak arası!
Öyle dolu ki içi
Söylenmemiş kimseye
-bir başınalığın gururu-
IV. Bilinçsiz Zaman...
Gücenmiş uykulara sevk ettiği rüya
Gece geç!
Agâhı leyli kılıyor
Gelme!
Sil gönülden hatıramı
-Zaferleri dolaşan güneşin gölgesi gibi
Her yasa kal yabancı-
'Geçkin bir adam
Genç bir kadın
Yan yanaymış
Uzaklara giden yollarda'
(İlhan Berk böyle der)
-ilk kez mi yaş/l/anmıştık-
V. Zaman Salvosu
Dağılıyor bilinç
Kaybolur akla yamalı teyel
Dost da öyle
Aşk da
O... bohçası
Hazır duruyor burada
Apar topar
Ötelenir
Sesler
Sesler
Kimden kime
Olur hiç kimse
Yorgun zamanın salvosu
-saniyeler, dakikalar, saatler-
Akar akar
İzinden gider
İçimiz cenk eder
Yaşamak bir başınalığı
Bilinç dağınık
Bırakırım başıboşluğu
Çıkarım dışarı
Sarhoş
Sarmaş dolaş
Adsız sevda tadı
Bir yatağa sığdırırım
Hayatı
2. Şiirin Bilinçli Zaman bölümü bana Platon'un mağara benzetmesini çağrıştırdı. Gerçi Zaman Sayıklaması... bölümünde kullanman da bana bu düşünceyi bir mıh gibi aklıma dayadı.
Çok eski çağlardan bu mağaraya insanların girip çıkışı -Aşkın mabedi- Platon , Mağara benzetmesini, idealar kuramını daha iyi açıklamak için tasarlamıştı. Şöyle diyordu: -İnsanlar bir mağarada zincirlenmişlerdir. Yalnızca mağara duvarına vuran gölgeleri görür ve bunları gerçek zanneder. İşte şiirin il bölümü bununla ilişkilendirilebilir. Şiirin en güzel dizelerine de bu bölümde rastlayabiliyoruz: Kirpiklerini kısıver Yalnızlığım görünmesin. Gerçi benim 'Bol avizeli gözlerini kıs /intiharım oluyorsun' dizelerim daha güzel olsa da desem de bunun yalnızlığa yönelişi başka bir tad.
-Aralarında biri zincirlerinden kurtulmayı başarır. Mağaranın dışına çıkıp gerçek dünyayı görür. Zaman sayıklaması bölümünde şairin içindeki hal gibi Gidişin; Seçtiğin ömrün etrafı üzerine köprü Anıdır buraya kurulan İçimdeki sevinç yürür Döneceğim eve
Müziğidir o saatlerin vuruşu Geçişler Gönüllü her yende ahengiyle Ölüşler?
1. Sevgili Bulut , Açım. Şiire açım. uzak diyarlardan gelen bir göçmen kuşum. Şiirinin Dalına konup dizelerini biraz didiklemek isterim. İzninle demeyeceğim. Kuşlar izin istemez bilirsin. Bu didikleme aslında şiirin felsefe bağıntısına yönelik bir bakış açısı olacak. Şiirde zaman kavramı yaşantınla bütünleşip değişik biçimlere bürünmüştür. başka bir deyişle zamana taklalar attırılmıştır. Etikette söz edilmeyen 'yalnızlık' temi şiirin motoru olmuş ve şiirin dizelerine devinim sağlamıştır. Konu zaman olunca son köşe yazımda ele aldığım gibi değil de işin felsefi yönüne değinmeme gerekir. Empedokles ve Demokritos , gibi felsefeciler doğadaki her şey â??akarâ? demiş ve beraber , hiçbir zaman değişmeyen bir şeylerin de (4 ana madde ve atomlar )olduğunu söylemişlerdi. Platon ise, doğadaki her şeyin â??değişkenâ? olduğunu ileri sürüyordu. 'Duyular dünyası'na ait olan her şey, zamanın yok edeceği maddelerden oluşmuştur. Ama her şey , aynı zamanda 'mutlak' ve değişmez ' bir biçimden doğmuştur. Platon 'duyular dünyası'nın arkasında bir başka gerçeklik olması gerektiğine inanıyordu. Bu gerçekliği 'idealar dünyası' olarak tanımlamıştı.
günün güzel siirini ve sairini
K u t l a r i m
sevgilerimle
Günün şiirine ve yazana, seçene selamlarımla. Hak ettiği yerde şiir...
Usta yine yapacağını yapmış, seviyorum bu sayfada şiir okumayı...Ellerin dert görmesin...👍🤐🤐👍