Sanaydı Bu Sabah Ki Uyanışlarım

Sanaydı bu sabah ki uyanışlarım.
Geceler fazla mesaideydi yine,
Müezzinin ilahi sesini duyuncaya kadar
Uykularla dalaştım.
Kuş oldu çırpındı, bi çare küçücük yüreğim.
Ay değil yıl olmuştu görüşmeyeli,
Seni tekrar karşımda görünce ne yapardım?
Sarılır boynuna doyasıya ağlarmıydım acaba?
Yoksa mıh gibi çakılırmıydım yaslandığım duvara?
Bir türlü cevap bulamadım beynimdeki bunca soruya.
Ne garip bu kadar çektirdiklerine rağmen,
Hala büyük bir zaafım vardı sana.



Sanaydı bu sabah ki uyanışlarım.
İlahi davetten sonra vehamet çökmüş,
Kör şeytan abasını atmış üstüme uyuya kalmışım.
Nasıl fırladım,buruşuk çarşaflı yatağımdan.
Bir su çarptım solgun çehreme.
Uykunun mahmurluğundan kurtulup,
Bir an önce atmalıydım kendimi,
Bir zamanlar göz yaşlarıyla yıkadığım,
Bozuk kaldırım taşlı caddelere.
Oda neyin nesi bir başka tebessüm var
Geleceğe umutsuz bakan gözlerimde.
Umutlarımmı yeşermişti,
Can mı bulmuştu senin gelişinle?
Bilirsin muhtacım ben bir yudum sevgine.




Sanaydı bu sabah ki uyanışlarım.
Aynanın karşısından kendimi zor aldım.
Ne giyecektim ben şimdi?
Paldır palas çıkamazdım karşına,
Uzun zaman olmuştu ne de olsa görüşmeyeli.
Evet. evet!!!!
Uzun kot eteğimi giymeliyim.
Biliyorum sen çok seversin bu halimi.
Bu halimle resmetmiştin,
Sağlık üzerine helalleşip ayrıldığımız gün,
hafızana sen beni.
Bir çırpıda taktım takıştırdım,
Oto gar da aldım soluğu.
Kamil koç,pencere kenarı beş numara.
Biletimide almıştım ya,
Artık saatler kalmıştı vuslata.
Nasıl da özlemiştim o ıhlamur kokulu tenini.
Bilirsin muhtacım ben senin bir nebze ilgine.





Sanaydı bu sabah ki uyanışlarım.
Git git yollar bitmek bilmedi gözümde.
Sol döşümü yokladım,
Kanadı kırık güvercin gibi çırpınmaktaydı,
Cam kırıgı yaralarla kaplanan yüregim.
Kırık kantlarımı,dermansız yaralarımı sarabilecekmiydin,
Uça bilecekmiydim yeni den masvavi ğök yüzünde?
Benim seni sevdiğim kadar,
Sende seviyormuydun hala beni?
//Sayın yolcular firmamızı tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz//
Yollar bitmişti,vakit vuslat zamanı.
Peron,a inince gözlerim dört bir yanda nasıl aradı seni?
İşte tam karşımdaydın,ayrılırken sözleştiğimiz gibi.
İşte burası kelmelerin tükendiği yer.
S(b)en sus gözleri(n)miz konuşsun.
Ooooy endamına kurban olduğum,
Gökte ALLAH yer de sen taptığım delal!!!!!
Anladım ki hala ilk günki gibi seviyoruz biz bir birimizi.