Sarı Hüzün/sonbahar

'Üzümler eziliyor karda pekmez şırası,'
'Gözlerin süzülüyor aşkta hüzün sırası,'

artık;
gitme zamanıdır yapraklardan
sarısını kaybetti umut
kahverengi ağıtta
sütleğen kanıyor
kuşlar dölsüz
sızıya gebe
kırlangıçlar...

avuç içi kadar
yazın kışa tahammülü
kıskanır karınca yolu
damarlarından toprağı
bir köstebek şarkı çınlar
halini bilmez kelebek
her dikene kanadın yaslar

ahh ölüm;
bu kaçıncı vardiya sana
ve üstüne serpilen kaç ağıt
dağıt hüznünü havadan
kendine şal ipekten
kefenler sar
gün yanığı
tellerine...

gidip de dönmemek var
en acısı da el olmak
başka hazanlarda
aşka düşmek naçar
kör kuyulara Mecnun
Aslıya duçar
İnadından...

el olmuşum;
ellerim diken söker
kaç ırgat değişti
hayat tarlasından
ve hüzünbaz sevişme
dirayetten...

sarı aryalar düşüyor
benzi solgun sonbahara
etekleri kara dağlar
yüreğinizde kaç çiçek
katletti kendini
ve çalıya vurdu
ellerini...

eyy saçlarını topladığım hüzün hep sonbaharda gelesin tutuyor
sarı saçlı rüzgarınla umutlarımı biçiyor eteklerinden düşen ağıt

22.11.2010

22 Kasım 2010 915 şiiri var.
Beğenenler (16)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (21)