Sarıydı Eylül Çiçekleri
öyle bir gitmeliydim ki
kırık bir düştü vazgeçtiğim
diyebilmeliydim
olmadı...
metanetsiz gün bozumu fısıltılar
biraz ayrılık sürdü gözlerime
usul usul kırıldı
kirpik uçlarımda lodos
toprak altı tohumlar
kabuklarından sıyrılarak
sürüldü yüzüme gözüme
sarı sarı açtı eylül çiçekleri
ruhsuz ve solgun titreyişlerle
gözlerimde dillendi
yüreğimin çok sesli yaşları
kal/git direnişlerinin
dudak paylaşlarında
örselenmiş kelebekler uçurdu
dem tutan sus kalışlar
gölgelere inat
mum ışığının dibiydi
yalnızlığın en kırılgan anları
sustum özlemle
öldüm sustukça
akıl sayıklamalarımda
martıları gözlerine
seni denize benzettim
alabora duyguların
ritimsiz dalgalarında çırpınan
maviler içinde köpük köpük
uzak ihtimallerdi kıyıların
renkleri çalınmış düşlerde
ne sen gözlerime düşebildin
ne ben satır aralarına
ben hiç bendeki senime sığınamadım
ki;
aitliğinde
kurşun ağırlığınca
şiirlerin koynuna sarmıştım seni
hep yazılmışçasına
hiç okunmamışçasına
şimdi,
yama tutar mı bilmem
göğüs kafesimin boşluğunda
salınan azametli ayaz
yeniden,
sırılsıklam süzülür mü
aşkın mavi yüzü...
Sevgili Sepkin ben de kızıma aynını derim :)))
Anneler yanılmaz,bilir👍
Teşekkür ederim..
Nurettin Bey güzel yorumunuz için teşekkür ederim..
Sevgiler..
öyle bir gitmeliydim ki kırık bir düştü vazgeçtiğim diyebilmeliydim
olmadı...
Gitmek istesen de fazla gidemezsin ki sevgili Haticem bir ileri iki geri gitmektir aşk Annem öyle diyor 🙂
Tebriklerim kalsın güzel şiirdi...👍
ruhsuz ve solgun titreyişlerle gözlerimde dillendi yüreğimin çok sesli yaşları
kal/git direnişlerinin dudak paylarında örselenmiş kelebekler uçurdu dem tutan sus kalışlar
gölgelere inat mum ışığının dibiydi yalnızlığın en kırılgan anları
sustum özlemle öldüm sustukça
akıl sayıklamalarımda martıları gözlerine seni denize benzettim
ince dokunşlar..dantela gibi nakş. bir hüznün buğulu bir aynada poz verişi gibi..efsunlu ve içsel
yüreğinize sağlık Hatice hanım..