Satır, Sekizde Nasıl Kıyılır
/omurgasız bir aşk'ın
dik durma telaşını kim görebilir ki.../
garip bir sessiz sürüngendim
ve bir o kadar ahmak
şehvete kapılınca bedenimin kuduruk salyası
kapanan kalp kapının sık sık yumruklanmasıydı
panik atak sevişmelerin utangaç kadını
ölürken
avucunda sıktığın kanatlarım
defterinde dürülmüş yalnızlıkla kanatlandı
ben kendimi aradım sende
şu yukarıda ki sekiz dizede
yanında boğulmayı öğreniyordum
denizden aşırdığım balıkla
zaman kabarcıkları
sırtında su topladığında
patlayan her nefes alışın
dudaklarımda arsız bir yakarıştı
ve hiç bir küfür "sen" kadar yakışmıyordu
ben soluğumu aradım sende
şu yukarıda ki yedi dizede
dilini ve hınzır dillerini öpüyorum
kayıp lanetin başkentinde
secde ettiğin mekanlarda
alın izini süpürmüş kocakarılar
kocasını aldatan karılarla yanıyoruz
seferini erteleyen gemilerin kıç tarafında
ben namusumu aradım sende
şu yukarıda ki altı dize de
fevaran bir ihtimal
tomurcuklanınca gözlerinden kalbime
Ayasofyayı ibadete açardım sırf sen bana iman et diye
kehribar rengi bir tesbihe dönüşürdüm
sabır niyetine , beni çek diye
ben tahammülümü aradım sende
şu yukarıda ki beş dizede
geçmiş
şizofren kokulu mektuplarında dağıtırdı aklımı
bir varsın bir yoksun
tam da kabuk bağlamışken yarınlarım geliyorsun
ben geleceğimi aradım sende
şu yukarıda ki dört dizede
uğrak yerlerim kırılıyordu
güneşe çıkınca seni takıyordum
kamaşan sadece kalbim değildi ki
ben gözlerimi aradım sende
şu yukarıda ki üç dizede
oysa rüyaya dalmak
hep sana bakmaktı
ben düşlerimi aradım sende
şu yukarıda ki iki dizede
seni seviyorum
.
.
.
sen kendini bulamadın
işte bu tek dizede...
alicengizoyunu
(...senden azaldığım hemen hemen her gün, kendime çoğaldım...ama halâ yalnızım...)
matematiği harikaydı şiirin ve ille de final..