Savunma Tutanaklarından
Suçlamayı reddediyorum Hâkim Bey
İyi dinlesin savcı hanım da
İddiayı çürütmeye hazırım.
İşte delillerim bu sandıkta bakın,
her doğum günümde
anılara yolculuk için açarım kapağını
eski oyuncakların.
Nasıl da geçmiş zaman,
kırk'ıma merdiven dayamışım?
O elinizdeki ilk telden arabam.
Keserken bir gün çiti
yakalanıp babama, ilk cezamı almıştım.
Anam ses etmemişti rahmetli
iplerini gizlice boşaltmama,
ikincisinin tekerleklerini
makaralarından yapmıştım.
Şu köşedeki, dut ağacından çatlak topacım,
en çok onu severdim nedense
yalpalayarak dönerdi,
ondandır belki.
Başlarda fırlatmayı beceremesem de,
sonraları alıştım.
Kadife kesedekiler
rengârenk bilyeler
çoğu yarım,
o günlerden kalmadır
kırılmış neyim varsa, çöpe atmama alışkanlığım.
Dede yadigârıdır şu ufak çakı.
Elma bahçesine uğramadığımda Hasan Dayı'nın,
baldırandan rüzgârgülü yapmak için kullandığım.
Solmuş mendillerimin renkleri
bayram el öpmelerinde topladığım.
Sakalımdan bile beyazdı en üstteki,
güneşli günlerde ıslatır, başıma koyardım.
Hey gidinin hey!..
Bekçi Musa'nın hediyesidir
bu eski düdük.
Mahalle maçlarında çok iş görürdü,
ele geçirmek için az yalvarmadım.
Ne çok gülerdi bizimkiler
içindeki nohutu çıkartmak için çabalamama,
çocuk aklı işte.
Şu yaşıma geldim; ama ıslık çalmayı hâlâ başaramadım.
İşte budur maruzatım.
Şimdi karar sizin;
kim kastetmiş canına
o masum çocuk yanımın?
Suçsa eğer
anılar sandığının anahtarını
zamanın elinde rehin bırakmayışım,
neyse çekerim cezamı
ama tek şartla;
O sandığı da verin bana,
" Paşa paşa yatarım! "
Deneysel * 2010 / İstanbul Anadolu Yakası.
Büyük zevk aldım. Kendi çocukluğum bir film şeridi gibi geçti zihnimden. Tebrik ediyorum.
Bir daha ister miyim O çocukluk günlerini, Köyde yalın ayak Koştuğum toprak yolları Bilmiyorum...
Yaşadıklarım çok uzağım da Değil, Her an bedenime ruhuma bir çektik atmış Yükseldiğim, yada en aşağılara doğru Düşmeye başladığım zamanlar oldu. Bir dalgalı denizdeyim şimdi O güvenli çocukluk limanından ayrılalı Cennet bahçesinden çıkalı çok oldu.
Düşündüm, Gerçekten neden dönmek ister insan, Çünkü o güvenli, Her duygunun yalansız Yaşandığı, Tertemiz bir kalple doğulan zaman İşte o zamandı.
Büyüdükçe artık İnsan olur küçük çocuk. Anlar ki, hayat, yol ayrımlarından ibaret; Her bitimin sonunda Çoklu seçenekler var. Ama, iki ana yol Günah ve sevap Anlam ve anlamsızlık Yalan ve geçrek Hak ve batıl... Tüm bunlar arasında seçim.
O ruhuna yazılan Allah'ın yolu Diğeri şeytanın aşırılıklarıyla çizdiği yol, Her adım da Haktan uzaklaştıran İstikamet açısı; İşte bu asıl içimizi kanatan Eski çocukluk anılar sandığında O temiz olanı Bozulmamış ilk halini Temsil ettiği Rabbimizin koru ve geliştir diye verdiği Emanet olan tertemiz Haktan bir can Özlem duyulan Büyük bir aşkla aranan.
inanılmaz güzel 👍
emeğin değer görür umarım ilker tebrikler👍