Şehrin Belleği Var
Göğümüzü terk etti telaşlı son kuş
kar yağıyor şimdi sokaklara
nice aşklar buldum koltukta unutulmuş
insanlar,kent,otobüs soğumuş her şey
tekerlerin dönüşünde öyle sarsılmış ki bu şehir
bütün dertlerini içime kusmuş
Bu şehir çoktan yitirdi belleğini
çeşme başında gençliğimizi unutmuş
yuvalardan gelirdi ezgisi kırlangıç ölümlerinde
korsan dönüşü Sakarya'da söylediğimiz
sıra şiirlerini ezmedi mi panzerin
içimize ne zaman koydun bu ayazı ey şehir?
acıya kesildi sözcüklerimiz
Beyaz giyerse karanlığı
dört bir yandan kıstırılır gözlerin usu
göğün gözüne kardan ak bir mendil bağlamak;
gözüne mendil bağlamaktır insanların
gözümde bir şehir kurşuna dizilir
silinir otobüs camlarından bir şehir
Bulamıyorum kalabalıklara ne oldu ?
nasıl soğudu insanları bu kentin ?
ne sallanan bir el ne bir damla yaş
otobüsün camında hayal meyal
dostlarımın gölgeleri gidiyor yorgun
bir eylül sabahında kovulu
İhanet yağmurunda bıyanmaz bellek... sislense de avuntu yürekte, ıssız kentlerin dumanı dinmese de izleri silinmez geçmişin silinmez bellekleri ayaklanacak umutlarımız var nihayetinde...
tebriklerim çok hocam saygımla elbet.
insanlar,kent,otobüs soğumuş her şey tekerlerin dönüşünde sarsılmış bu şehir
ardından yorumlamak hakaret olur fikrimce... zevklendik, keyiflendik, tadlandık hocam, teşekkürler :)
bu şehir hergün başka biçimde yansıtıyor düşlerini,hatırlıyorum kesif sancılı bir yağmurlu günde,yarım elma gönülü vurma telaşı ile bir semaver çay içmiştik,sallanıyordu deniz ,sallıyordu sokakları,cadde de insanlar,cadde de umutlar,dünü özletiyor ülkem haykışları, şiire umut katıyor neruda,okuyorum ,okuyoruz ne doğru be hocam,kayda geçmiş çorak toprak iklimlerinden,ayaz kent düşlerine ne kadar mesafe var ki? her sokağa yürekten bir parça bölseler söner mi bu yangın?
işte en belirgin şair hali
hüzün
hüzzam
acıya kesilir güneşe uzanan gözler...
hürmetle
sevgiyle kalın...
Bulamıyorum kalabalıklara ne oldu ? nasıl soğudu insanları bu kentin ? ne sallanan bir el ne bir damla yaş otobüsün camında hayal meyal dostlarımın gölgeleri gidiyor yorgun bir eylül sabahında kovulu
Her ne kadar şiir insanın kişisel yalnızlığını ve şehrin ıssızlığını anlatıyor gözüksede diğer yandan toplumun sosyal dokusunun erezyona uğradığı en doğal olan kişilik haklarını bile savunmaktan haykırmaktan aciz kaldiğı olgusu anlatılmak istenmiş ... Evet bir şehrin insanları sessizleşirse o şehirde ıssızlaşır bir anlamda şiirin uyarı niteliğindeki anlatımı geleceğe yönelik umutların yitirilmemesi gerektiğini vurguluyor... Tebrikler Sait bey yine harika bir anlatımdı ...👍👍😙😙
hocam yüreğiniz susmasın..çok çok güzeldı..