Selcen'e / Mektubî

I/

sana anlatmam gereken şeylerin aciliyeti var
hâl hatır teferruatını geçiyorum

- bağışla -

bir ağustos maisi hüzün
bir ağustos sarısı ağıt say bunu

radyoda neşet ağabey çalıyor
ben yazıyorum
yazdıktan sonra bir ucunu yaktım
camel üfledim

yaşanmışlık koksun istedim
aziz kıldım işte
neyse

kendine bir çay söyle ve d/inle

bilirsin
hani kısa çöpü çektiğimden beridir bahsederim o'ndan
yine bahsedeceğim

dur selcen
düşürme gözlerini ayak uçlarına
sen de surat yapacaksan hiç oynamayalım

üsküdarda gördüm
lâldim

mailere bürünmüştü
zemheride beyazlarla düşlemiştim
şimdi
maiydi

büyükbabamdan kalma
kurmalı hislon hediye etmiştim
o da kolundaydı

oysa ben onun hediyelerini yakmış/dağıtmış idim

otuz üç kere kuş olmayı diledim o an Tanrı'dan
"segenigi çogok ögözlegedigim" der
beni tutmasına izin verirdim

isterse tutmasın
bir bakışı kâfi

artık en çok maiyi seviyorum
toprak tenine ne yakışmış bir bilsen

sus

sergerdanlık hâlidir idare et
ne dediğimi bilmiyorum

II/

tazele şu çayını

bir eylül zanlısı mezura
bir eylül mültecisi reddiye say bunu

mimlenmiş gazete manşetleriyle ilgilenmiyorum artık
devrimcilerin duvarlara karaladıkları
ülkücülerin attığı naralar
yasaklı kitaplar
hepsi anlamını kaybetti

etraftakiler kızıyorlar o'nun bahsinin geçmesine
haklılar

pazar günleri
mutluluk maskesini kuşanıp çıkıyorum sokağa
ama her sokakta işe yaramıyor
sonrası
sendrom

' özledin mi 'de soru mu
heybemde birikmiş tüm özlemeleri ona harcadım


III/

bir dönemin küflü kemanı
bir dönemin kayıp son notası say bunu

sonra
ikimizde büyüdük
hayatına başkaları girdi

ne onda dönecek yüz var
ne de bende buyur edecek mezhep

arada rüyalarıma gelir
yağmurlu havalarda sek sek oynar
hatıralarda dolaşırız

ha ben mi
ben kimsenin elini tutmadım
kimsenin gözlerinde solumadım aşkı

gittiği günün akşamında tanıştığım yalnızlıkla beraberim aylardır

kapağına aldanılarak alınmış bir kitabın
son sayfasına gelindiğinde yaşanılan pişmanlığı sayıklıyorum sana
ayıklayabildiğin kadarını ayıkla içinden
türküler söyle göğercinlere

geceye
ve medfun merhumeye

her ayın on sekizinde
soluğu demhanede alıyorum
solumdaki melek imsağa dek mesaiye kalıyor
annem çok kızıyor

selcen
ağlıyor musun

çayını bitirseydin

...



?/
sıfırsekizsıfırdokuz/
ikibinoniki

08 Eylül 2012 23 şiiri var.
Beğenenler (18)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (19)
  • 12 yıl önce

    ha ben mi ben kimsenin elini tutmadım kimsenin gözlerinde solumadım aşkı

    gittiği günün akşamında tanıştığım yalnızlıkla beraberim aylardır

    Sanırım ilk defa şiirinizi okudum. Seçi kuruluna teşekkür ederim.İyi ki de şiirinizi seçmiş.Aldı götürdü bir çay molası sohbetlere. Kutlarım Genç kalem

  • 12 yıl önce

    I-yerden göğe kadar seçilmekte haklı bir şiir II-ağlatacak kadar dokunmakta III-her bölüm bin mektubat tadında

    Tebriklerimi sunuyorum efendim.

  • 12 yıl önce

    Sölyenecek ne var ki

    Siir

    alkisladim ayakta

  • 12 yıl önce

    Giris biraz zorlama olmus ama ondan sonra siir adeta kendini bulmus, sair misali.. Dolayisi ile resmin butunune bakacak olursak muhtesem bir anlatim, solugunu hep ensesinde hissettiren dahiyane kurgu-finale dek- ve uzun uzadiya memleket halleri, ki oyku tadinda siir normlarinda..

    Ben cok begendim.. Fevkalade bir keyif aldim bundan oturu tesekkur eder kalemin daim olmasi temenni ederim..

    Eyvallah sair..