Sen Kokan Papatyalar
Dışarıda
Sevda Kıran bir rüzgar
İçerde dört duvar arası
Ruhunu köreltecek kadar nemli
Yaşam alanı denen odam
Demir parmaklıklar arasından
Sokulmaya çalışan güneş ışığına dahi
Sevda tutan ben
Koy beni gideyim Gardiyan
Tam şimdi...
İlk damla ulaşmadan toprağa
Koy beni gideyim
Yağmur;
Her damlasında bir kesit
Her vuruşunda bir ihtar
Her toprağa kavuşmasında
Vuslat...
Gün geldi
Hazan sardı yüreğimi de
Bahaneler uydurdum suskunluğuma
Gün geldi
Zemheri vurgunu yanaklarımdan
Buz sarmış kirpiklerimin hapsinde kalıp
Süzülemedi isyanlarım
Ulaşmak istediğim
Ne zirvesi buzul bir sevda
Ne de saçlarında ölüm dolaşan melek
Dileğim
Bir kucak dolusu bahar
Bir de sen kokan papatyalar...
bayıldım..bayıldım şiirinize..ahh mis gibi papatyalar!!okurken kokusu geldi buraya!!!
yüreğinize sağlık👍😊
papatyalar, tabiatın güneşe gülümseyen aydınlık yüzü...
her zamanki gibiydi Hocam, ustaca... saygılarımla,
Sayın Ergüney
Beğeniyle okudum dizelerinizi, sevgi sizinle olsun!
En zorudur insanın kendi hapishanesinde yaşaması ve kendi kendinin gardiyanı olması.Adım atmak ister dışarıya ,özgürlüğe ama kendisi izin vermez buna.Koşmak ister sevgiliye,vuslata ama ayakları gitmez.Zincirleri,prangaları güçlüdür.Ama bir gün fark edeceği içinde ki isyan,yalnızlığından da güçlüdür.Tebrikler.
Papatya kokulu bu şiir kadar güzel ve değerli ki Işın Bey'e en güzel ilahmı vererek bu dizeleri ak kağıda aktartmış. tebirkler.