Seni Seviyor muyum Dersin
bu sabahta her sabah gibi yine acıyla uyandım
bırak şimdi başka edebiyatları
sabrı anlat bana
özlemi nasıl dindirebileceğimi
nasıl gülüp nasıl yemek yiyeceğimi
kapsama alanı dışındakilerle nasıl konuşacağımı mesela
anlat!
hangi koleksiyon oyalar beni
pul peçete kelebek ev araba
ya da hangi örgü şekli
düz haroşa kesmeşeker yok bilmem kimin kirpiği
maket bir hayatla ne kadar idare edilir söyle
kaç matine daha oynanır aşk hep suare özlemiyle
ateş kesiği sızılarımla çoktan nakavt oldum da
birileri saymayı mı unuttu
tombalada doksan bir olup çekilmeyi beklemek gibi
ya da ipsiz bir topaç
topu olmayan bir iğne gibi
kaç kez prova edilir hayat söyle
susma!
maymuncuklardan maymunlaşmadan
ne zaman gerçek bir anahtarla açılacağımı anlat bana
şöyle en sol'umdan
önsözüm olmasa da önsezilerin yetmez mi beni okumana
defalarca pastörize edilse de ölmüyor işte sen mikrobu
nasıl bir sıfat özne olabilir hem de en gizlisinden
mezarsız türbe
ya da türküsüz bir Karacaoğlan olur mu söyle
susma söyle!
öylesine yoruldum ki rafadan zamanlardan
kaç sefertası daha seferiyim sana
şu bir türlü kapatamadığım parantezler
daha ne kadar bozacak yazgımı
pasom olmadığı için çıkamadığım yolculuklara
posam çıkınca mı sıra gelecek
insan nasıl açıortay olur iki beni arasında
aynada gördüğüm akis kim
anarşist duygularımın anafor istekleri hangi hücreye sığabilir anlat
ya bana ait olmayan şu üniformada apoletime sığmayan yıldızları ne yapacağım
ya da bedenimdeki sen armalarını nereye saklayacağım
asayişi bozulmuş zihnim nasıl toparlanacak söyle
söyle susma!
cibinlik engeller mi dersin geceleri tenimi ısıran hayalini
fitilsiz bir işe yarar mı mum gül de koksa
ya da kolalasam tüm bedenimi istemez mi bir daha seni
kaç delta daha oluşturacağız aynı denize kavuşabilmek umuduyla
daha ne kadar kaynayacak kıvançlarım
söyle hangi kıvama gelirse maske yapabilirim
sensiz zamanlarda takmak adına
kaç turfanda şiir daha kopartabilirim ki dalından
daha olmamışken sırf sen oku diye
ahh
ya şu ıhlamurlar...
söyle nasıl
nasıl unuturum seni
gel...
artıkgünüm değil
artık günüm ol
günahım...
gel yeter ki...
evet şiir ve zeka ya da şiirsel zeka olmazsa olmazlarından şairin de şiirin de
o nasıl dokunuş o nasıl dokuyuş ince ince titizce
serpiliş kelime araların satır aralarına zeka parçalarını pırlanta gibi parlayan
serbestte kafiye olur mu..? olur bu şiir de var serbestte iç ahenk olur mu..? olur bu şiirde var şiirde aynı harf serisini takip eden kelimelerin ses uyumu olur mu..? olur bu şiirde var
bu sabahta her sabah kapsama konuşacağımı tombaladatopu maymuncuklardan maymunlaşmadan önsözüm önsezilerin sefertası seferiyim pasomposam aynadaakis anarşist anafor kaynayacak kıvançlarım
ilgi çekici ince seçmeler tiplemeler bunlar zekice...
Evet Bahar Kızıltan için yeni bir basamak Kalem kendisini yavaş yavaş buluyor ve oturuyor. Çalışıldığı çok emek verildiği kurgularından anlaşılıyor. Şairi başarılı kılan da bu ya işte. Ve Bakir ve güçlü dizeler gözleniyor... Keyif veren haz duyuran... Şiir dedirten Şiir de giriş ve final deriz ya genelde İlk kez aynı şeyi söyleyemiyoruz bu çalışmada Ki içeriği dolu dolu da ondan... . .............. . .
serbest ölçüde okuduğum en güzel şiirlerden biriydi bu gece biraz dik , fazla tutku ve ölçüsüz bir özlem arzusu
çokça tebriklerimi bırakıyorum
KUTLU/YORUM👍👍👍👍👍👧
gerçekten çok güzel kutluyorum sizi.
👍gel yeter ki... yollarımız keşişsin ...** harıka yüreğine kalemine sağlık kutlıyorum çok güzel eser okudum ssevgiler [13
nasıl güzelsiniz...
şiirimi okuyan tüm güzel ve samimi yüreklere, ben de yüreğimdeki bütün güzellikleri gönderiyorum...
sevgimle...