Senin Gülüşünden Vazgeçemedim

Geceyi bir şişe şaraba sattım
Yine de düşünden vazgeçemedim
Dünyamdan her şeyi çıkarıp attım
Senin gülüşünden vazgeçemedim

Daha da tatlıydı ana sütünden
Otuz yıldır esir alan tütünden
Kaç mevsim, kaç sene geçti üstünden
Senin gülüşünden vazgeçemedim

Yön aradım, gözlerinin ferinde
Uçuruma düştüm her seferinde
Gençliğim gömülü gamzelerinde
Senin gülüşünden vazgeçemedim

Ne masum bir bakış, ne şen kahkaha
Bulamadım, aynı tadı bir daha
Şahidimdir, yemin olsun Allah'a
Senin gülüşünden vazgeçemedim

Bu nasıl bir tutku, bu nasıl sevi?
Felek bana vermiş en zor ödevi
Ne terapi çözüm, ne de tedavi
Senin gülüşünden vazgeçemedim

Dengini aradım düğünde toyda
Böyle bir asillik olmaz her soyda
Yok Saba Tümer'de, Bülent Ersoy'da
Senin gülüşünden vazgeçemedim

Kapım hala açık, durma girişte
Senlik ve sensizlik, farkı gör işte
Hasret-ölüm, ikisi de bir işte
Senin gülüşünden vazgeçemedim
6 ağustos 2010

Gezgin

08 Ağustos 2010 379 şiiri var.
Beğenenler (31)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (17)
  • 14 yıl önce

    Dengini aradım düğünde toyda Böyle bir asillik olmaz her soyda Yok Saba Tümer'de, Bülent Ersoy'da Senin gülüşünden vazgeçemedim

    bu kıtaya kadar maşuğun gülüşünde kalmış özlemi hissediyordum ama bu kıtada şiirden koptum...saba tümerin kahkahası geldi aklıma başladım gülmeye:)

    iki ismin zikredildiği mısraya başka bir güzellik verseydiniz...saygılar...

  • 14 yıl önce

    Şiir de en az gülüş kadar güzeldi.👧 Kutladım çok...