Senin Kollarında Uyudu Zaman...

/ ... /

Sonra sabah kıyılarına vurur sessizce
Kadranın kanadında vaktin muhtelif öyküleri çırpınır
Dalgaların kırıldığı sert tümsek ? ki kambur değildi set ?
Gün ışığından daha çabuk
Islağı yelkenlere yeltendi
Yeterdi
tik tak
tik tak
tik tak

Ne de hızlı
Koşulsuz
Koşunsuz
Zaman...

Ama kimse bilemez, bilmek istemez...

Büklüm
Sinmiş
Püklüm
Çırpınmıyor
Ürkmüş

Küçük
Kuş
Uçuşan ruh

Sinen sesleri deli/p
Yivinden sekmiş
Bir mermi
Hangi kör atıştan daha isabetli
Kulaklara vızıldayan uyum
Kim - niye - neden - niçin
... de demiş...
Bil(e)memiş...

Düşünmedim ama hikmet sazın telinde saklı
Tınıların müşkül tanığı kesildim
Titrerken tiz seslerin içinde

Sunaklara kadar çıkmış akıntı
Hangi mitten koparırsan kopar o putu
Lirini parmaklayan notadan
Birleşecek olmayan adı
Sen ki denizlerin ilahı
Rüzgârların babası
Ya da ateşi avucunda sızlatan Hephaistos
Yak şimdi o ateşten gömlekli adamları

Gücün kadar kıvılcım
Yanan imbatlara çekingen ayaz
Suskundu
Suskundum
Suskundular
Sustu
Ten kandan çekildi

Buhran vermiş doruk boşluklara
Derin düşüyor sakalında ak
Hangi yöne dönse
Hiçlik çıkıyor karşısına
Saman kâğıdından kefen topla
Sarı camında simlenmiş kumla

Mavi enginlerin suskunluğunda...