Sensizliği Darağacına Çektim
sensizliği darağacına çektim,
sallandı bir kurtuluş bayrağı gibi
yalnızlığımın üzerinde...
düşman gecelerim
uykusuz saatlerim,
boş kadehlerim
serhoşluklarım,
sol yanımdaki o dinmez ağrılar
isyan çıkardılar ardından,
çok ağladılar yağmurlarla
dinlemedim,
derman ellerini alarak göğsümün üzerine
dindirdim sızısını kederli türkülerin,
sensizliği darağacına çektim...
bak işte
ben geldim,
kem söz yok artık
yemin olsun,
ak ve pak,
yüzümü eşiğinin tozuna bulayıp
çimdim ışığınla,
fırçaladım dişlerimi,
taradım saçlarımı,
traş oldum sonunda
yüzümde tütün kolonyası
ve tütünü bıraktım işte
bak ben geldim...
anadan üryan,
yüzsüzce
bin kere
yüz bin kere kovularak
gene geldim...
yüreğim kocaman bir orman gibi
örtmeye hazır çıplak tepelerini senin,
kurtuluş mu olur benden hiç.
küfrümle
günahımla,
şarabımla
tövbemle,
yeni boyanmış papuçlarımla
cebimde üç beş liramla,
bitmek bilmez yolculuklarımla,
bak işte
ben geldim...
sensizliği darağacına çektim,
tabanı hasret yollarında aşınmış papucumun burnu ile
tekmeledim altındaki çürük ağaçtan tabureyi söverek,
yokluğun sallandı,
bir mendil gibi ardım sıra
varlığına uzanan yolda...
dur dur daha başlıktan koptum geliyom:)😙😙