Serencam
çabuk döker yapraklarını yalan ağacı
gizlemez dalları çıplaktır
acı kahvedeki telve serap
sızlamaz
en güzel terane hakikattır
alna yazılana kurbanım...!
bazen kader,
bir kürek mahkumunun terinde tuz
bazen de inancın yolunda toz olmaktır
herkes kendi göğünde hükümdar
herkes kendi gönülgâhında sultan da olsa
yaşamak
zembereği gün be gün ölüme kurmaktır
cennet,
entarisindeki gülleri sulayan küçük kızın yüzüdür
hasret,
dokuz yıl on gündür doğuramamış
etekleri ninni
memeleri süt dolu hamile kadındır
kıyamet
bir gün
sevgilinin bedenindeki ateşle yanma ihtimalini düşünmektir
burkalı bir Afgan kadının hayali
görülmektir
düşmüşün hayali
şifa diye yaralarına sürülmüş yangınları söndürmektir
benimki ise
cami avlusuna bırakılmış bebeğe güneş şefkati vermek
evladı yitik bir ananın
gül dalına astığı ağıtı okurken ölmek
ve
un ufak edilmiş bir züğürt mezarının yanına gömülmektir
/...insan olmanın bedeli yaşamak
yaşamanın bedeli yanmaktır
kaçakcı heybesinde haşiş
gerilla namlusunda kurşun
yaraya saplanmış kör bıçak gibi
güzel bir düşün
tam ortasında uyanmaktır.../
1990
bez bebekler de üşür,çatım ajans&baskı yay,ank,2006
güne yakışan şiiri ve değerli şairını yürekten kutluyorum
tek kelimeyle, aşk gibi, mükemmel... yüreğinize sağlık
Kutlarım güne düşen güzel dizeleri ve şairini içtenlikle...👍
..şiir di..güzeldi..hayat vardı..hava su güneşti tamamı..teşekkürler tahsin bey..tebrikler...