Sermayesiz Kalmış Bir Kalemin Lakırdısı

aydınlık yüzünde, çetrefilli bir cümlenin hecelerinde
sessiz bir güz lambası
boylu boyunca gece baykuşlarının özveri kokan soluğunda
yüzünü bekliyordu ayaz köpüğü adımlarım
ve kenarına iliştirilmiş bir sözcük kadar eksiliyordu yarım yarım

sanki, şiirlerin izahatı basitmiş gibi yılgın yılgın
kağıda sarılan
masum ve arsız köprülerinden gün be gün
dünya unutkanlığındayken bir ömürlüğüne
zaman el aman demeden
yanan çakıl taşlarının çarpık uykularında asma asma
parlak, aşk kokulu güllerini sarıyordu huzuruna
yaslıyordu en ışıltılı yıldız sırtını yarım aya
içten içe iç geçiriyordu derdinden yana yana
ve söyleniyordu kendiyle baş başa
hem de usulca

lakin bahar görünümlü bir kış, sinsi bir gülümsemeyle
gökyüzünün üzerine
hüznünü konduruyordu, yukarıdan aşağıya iner gibi
gazel tadında ikili
kaside tadında övgülü bir uçurtma
ipsiz ve
sizsiz
sanki çaresiz
bir kuşun kanatlarında
bu sefer de aşağıdan yukarıya çıkmaya çalışıyordu
ancak gece çöküntüsü onu yakalıyor
ve en zifiri anına hapsediyordu

ve sonsuza kadar, çocuk hayallerimdeki uçan renklerim
siyaha bulanıyordu
baştan başa gözlerimde yokluğu hissediliyordu
artık uçamıyordu

..

şair bitti demeden
şiir yazıldığı yerden bir kalemin hücmuna uğrayıp
kangren ediliyordu

ardından
ne lakırdılar ediliyordu
kendisi bilmiyordu

toprağa gömülü bir ruh gibi
sızısı kalıyordu yanına

artık ne şair yazıyordu
ne de harfler şiir olmak istiyordu

hepsi çizgiler üzerinde kalıyorlardı
yapayalnız
pervasız

hilaller konuyordu pencereye
perdesiz
içsiz
ve yine sizsiz...



21.02.12

21 Şubat 2012 296 şiiri var.
Beğenenler (23)
Yorumlar (6)