Sicilya Usulü Aşk İnfazı
Yarım ömür sömürgesi olmak işgalci bir gölgenin
Köz olmak varken yeni yangınlarda
Körükle gitmek köz olanın bağrına
Pireyi deve yapmanın
Ve hatta güdemediğin deveyi dev yapmanın
Var mı aşktan başka adı, ben bulamadım...
/İlk aşk, ilk gençliği vuran bir masalmış/
Gölgemdi aşkın, güneş mi battı!
Soldu dore kalıntın aşk ekseninde
Kutuplar kayıp bak
Üşümüyorum sensizlikte ve yanmıyor tenim dokunduğunda tenime
Zaman sanki lav,
Sıcağı narkoz, uyurken anın bağrında
Yakmış senden bana kalanları
Sen şimdi batık şehirde müritsiz aşk tapınağı...
/Gel de sövme şimdi geçmişine yandığımın ilk aşkına!
Defteri dürülmüş pısırık sevda.../
Yüküm düştü omuzlarımdan, darmadağın aşk
Mezarcı ölmüş, mezarlığı arama
Ölesi yormuşsun sürüklerken ardında
Yıllarca,
Kayıp bir efsane büyüttüm literatürlere.
Samatya'ya düştü kayıp zamanlar
Salaş bir meyhanede
Marmara'ya bakan sarmaşıklı terasta
Kopuk hatıra arası yeni figürler tabakta
Yosun kokuyordu küçük sırlarımız
Masum çocukların avuç dolusu günahları
Serpiliyordu üzerimize inceden yağmur
Şarap eskiydi bizden
Biz küf tutmuştuk
Parazit yapıyordu benden sonraki yıllar
Anlatıyordun beni nasıl da sevdiğini
Ben;
Anlayamıyordum seni.
Ah eski sevgili
Anılar naftalin kokulu
Bulanık görüntüler
Albümümde kalmış sen
Tenin sen kokmuyordu
Göğsümde bir durgunluk
Yüreğimde aşk atmıyordu...
Dedim ki;
Aşk, infaz zamanı
Çektim gözlerimde bileylediğim kılıcı
Süngü düşürdü gözlerin
Son isteğin hükümsüzdü,
Dudaklarım buz, öpsen ölürdün
Dilim kırk beş kalibre
İçimde ne çok öfke büyütmüşüm
Senden uzak yerlerde
Ne mahkemeler kurdum hayali sahnelerde
Siyah beyaz bir mafya filminde
Söyledim son sözümü.
Kırpılmıştı bizim gibi dolunay
Vurdum en kibirli yerinden sevdayı
Acıdı mı sevgilim;
Yarısını yediğin ömrüme say!
/Samatya şahit, içtiğimiz şarap kadar sıcaktı kanı/
eh şimdi ne derim sana şair.. bu kadar küflenmiş kelamı şimdi neden söylersin demezler mi sana :) işte taaa asude vakitlerden bir şiir kaç elbise eskitirsen aşk bir atımlıktır.. gerisi hep tekrar
hiç bir zaman ilki gibi vurmaz...
bu ne güzel bir şiir hırs yok kahır desen azıcık.. sitem desek bir bukle..
eh suçlu samatya o zaman:)
şaka bir yana büyük şiirdi sicilyalı ve pek fiyakalı.. tüm özlemlerimi ve hasretlerimi geri çekiyorum bu final karşısında..
muazzam ötesiydi Zeynep
günün şiirini tebrik ederim şimdiden...
👍👍👍👍👍👍👍👍
Bak şimdi🙂
Nurhanın yorumundan sonra şiiri nasıl farklı anladım,ilk okuduğumla alakası yok :)))
"Acıdı mı sevgilim; Yarısını yediğin ömrüme say!"
Kesinlikle acımış..
Kutladım bile..👍
Dedim ki; Aşk, infaz zamanı Çektim gözlerimde bileylediğim kılıcı Süngü düşürdü gözlerin Son isteğin hükümsüzdü, Dudaklarım buz, öpsen ölürdün Dilim kırk beş kalibre İçimde ne çok öfke büyütmüşüm Senden uzak yerlerde Ne mahkemeler kurdum hayali sahnelerde Siyah beyaz bir mafya filminde Söyledim son sözümü.
Kırpılmıştı bizim gibi dolunay Vurdum en kibirli yerinden sevdayı Acıdı mı sevgilim; Yarısını yediğin ömrüme say!
/Samatya şahit, içtiğimiz şarap kadar sıcaktı kanı/
Ah ben sana ne diyeyim cocuk Ne diyeyim... Onun acidi senin hic acimadi (Ömür törpüsü ömürrrrrr) Bu eskiz degildi, daha hala kor.. Hala ayni yakiyor😏
''ömrümü yedin'' sözcükleri bu denli yakışamazdı bir şiire...
kırk beş kalibrelik dil de cabası...
çok güzeldi şairem...
kutlarım sevgimle...