Şiir Değil Kurgu Olan Aşk
//--artık o yazdıklarının kurgu olmadığını biliyorum
--....................
--neden en başta söylemedin
--söyleyemezdim
--neden
--öldü o... //
baharın başladığı ilk gündü
içimde bana tezat bir sıkıntı
nedenini anlamlandıramadığım
ta ki sen gelene kadar...
ta ki esas kurgunun biz olduğunu öğrendiğim ana kadar
gidiyorum dedin
hayatından çıkıyorum dönmemek üzere
garipti belki hafifledim önce
alışkın değildim kendimden çok birinin beni sevmesine
ne kadar sustuk bilmiyorum mevsimlerce
üşüyordum çünkü bahara yakışmayan bir titremeyle
ilk gidişin geldi gözlerimin önüne
gidememiştin
artarak dönmüştün geriye
bırakamamıştın beni de kendini de
insanın en çok sevdiği de en çok ihanet ettiği de kendisidir
vazgeçememiştin kendinden
bende gördüğün senden
bu sefer bir fark vardı yalnızca
beni değil kendini terkediyordun
bir daha dönmemek üzere
biliyordum
gidiyordun
sevgisini öldüremeden ölmüş olan sevgilinin hüznüyle
çok sevmiştim ama öldü dedin
yine çok seviyordun
sevgin büyüdükçe ölüm de büyüyordu içinde
karmakarışıktı düşüncelerim
bir yanım garip bir olgunlukta
diğer yanım kendini öldürerek eski sevgiliye kavuşacakmışsın gibi
ihanet acısında
giderken son olarak yaz dedin
yazmayı hiç bırakma
içinden nasıl geliyorsa öyle yaz
bak tutuyorum sözünü
gidişin güç verdi kalemime
üzülme
öldürmemek için gitsen de
ölüyorum zaten gidişinle diyebilmek isterdim yine de
ölmüyorum
ölmeyeceğim de
içten içe anlamsız bir huzur var içimde
aşk ve su
suyun üç hali gibi aşkın da üç hali var
ilk hali
aşkın hararetinden terlenilen o ilk günler
ne de güzeldi değil mi
sonunu hiç düşünmeden yaşanılan o heyecanlar
sonra ikinci hali
akışkan ve birbirine alışılan günler
eskisi kadar yakmayan ama romantizmin hala hüküm sürdüğü
ve karşılıklı emin olunan huzurlu günler
sonun yeni yeni sorgulandığı
ama çokta konuşulmadığı
hala akabiliyorken ve hala anlayabiliyorken birbirini
belki de en doğrusu bu dönemde gidilmesi
bizim gibi
senin gibi
affet demiştin
hiç kırılmadım ki sana
teşekkür ederim oysa
aşkın üçüncü halini yaşatmadın bize
katılaşmadık
donmadık
hiç üşütmedin bizi
hiç üşümedim inan
vedalaşamamıştım giderken bakamamıştım gözlerine
artık veda vakti
özleyeceğim biliyorum
her özlem bir şiir olacak belki
sana sarılıyormuş gibi kalemime sarılacağım
sen kadar ak bir sayfaya düşecek hasretin
ve
ve sakın unutma
beyazdın
yaşadığım en güzel aşktın
bana en çok sen yakıştın...
Sevgili Resul, Sevgili Naz, Çok teşekkür ederim hisseden yüreklerinize... Dostlukla...
''ve ve sakın unutma beyazdın yaşadığım en güzel aşktın bana en çok sen yakıştın...''
Sevgili Bahar Kızıltan; Çocukça sevinçlerimizin salıncağında gökyüzüne salınmak yeni umutlara kucak açmak,umutlarımızın aydınlanması, bahar mevsimine nasılda yakışıyor. Yeniden hayat bulmak,belki yeniden kurgulamak hayatı tüm renkleriyle... Küçük bir kuzunun meleyişi gibidir baharda halimiz,her şeye rağmen Kışın ayazına yazın alazına ne kadar sitem etsekte bahar bu sitemlerle güzelleşiyor ve anlamlı oluyor..
Hüzün ve sitem olmasa Aşk, aşk olurmuydu kim bilir ? Bir teşekkür ile bir vedayı ustaca satır aralarına gizlemek şiiri ve duyguları güçlü kılar.. Sizi ve şiriinizi kutluyorum...Yüreğinize sağlık.. Sevgilerimle...
Bir şiir okudum ve bir dize beni aldı içine sürükledi, hapsetti...
''alışkın değildim kendimden çok birinin beni sevmesine''
Anlam bütünlüğü, kendine has konusu ve anlatımı ile herkesin kendinden bir yer bulabileceği bir şiir.
gitmeler, gitmeler, gitmeler, ne çok yer eder hayatımızda.......
/k/u/t/l/a/r/ı/m/
Teşekkür ederim Elif'cim 🙂
Sevgimle...
bana en çok sen yakıştın...
bütünüyle güzeldi,özellikle aşkın üç hali...
anlatımın akıcı ve içten.
tebrikler.
sevgiler.