Şiir Gibi Geçerdiniz Yoksul Damarların Hezeyanlarından
/bekemek için bir saat
ayrılık için başka bir saat gerek
eceayhan/
sancıyla geliyordu gözyaşı yağmurunuz
kapı önlerine bırakılmış
elveda çocukları gibiydiniz
o yağmurla
tek bir damlada yıkanıyordu
huzursuz
ruhunuz
yoksunuz ya
bu şehir sis/siz
üzerinde yazılmış cinnetlere gülümsüyorsunuz
ağlak erkek bakışlarına düşüyor
gölgeniz
parmak arası cigaralar alevleniyor
dumanlar zorluyor
ihanetin bekçisi dudakları
yolunu şaşırmış gibi geçiyorsunuz
kalplerimizin çıkmaz sokağından
kırılıyorsunuz
bu soluk his/siz
ergen düşlerin çarşaflarında şekillenirdiniz
şiir gibi geçerdiniz
yoksul damarların hezeyanlarından
ayyaş masalarında görmüştüm
derisi yorgundu parmaklarınız
gözeneklerinde kilitlendi sözlerim
öpsem
biter miydi dertleriniz
bakıyorsunuz
bu gözler mavi/siz
çalar saatler karışıyordu gitmelerinize
gitmeyin diye
kaçamak bir öpüşmek için eğiliyordum
kirpiklerinize
oysa masumiyetiniz dilinizde
kaçak yalnızlıklar aydınlatıyordu yolunuzu
dokunmayan yılan da yaşamıyordu bilmem kaç yıl
dokunsam
değişir miydi kaderiniz
içleniyorsunuz
siz
bensiz bir hiçsiniz...
alicengizoyunu
(sevemediğin insanlar genelde en çok ihtiyaç duyduğun insanlardır...)
....................... sevemediğin insanlar , genelde en çok ihtiyaç duyduklarındır. ............................ mı acaba ???? düşündürücü / sanırım bu kez katılmıyorum 🙂
şiirleriniz kadar , finalde yazdığınız özlü sözlerinizde insanda alışkanlık yapıyor ...bilesiniz 🙂