Sıla Sisleri...

Yine gözyaşı dağıttı sürmeleri
Yıldızlar buğulu bakıyor yine,
Şarkılar tuhaf içli zamana tutsak gibi
Ardına düşülen cümleler susku meskeninde giz
Takıldığım yollarda çakıllara minnetti adımlarım
Kaç günü devirir daha bilmiyorum yüreğim
Kaç saat daha yaşar...












Sonu var mı bilmem
İçimi kemirdikçe senli yanlarım
Senle tuz buz olmak lığım...








Şarkıların nakaratında kaldım
Tekrarı iç burkan
Tekrarı dumana meyilli ellerimde
Buram buram savruk sigara eşliğinde...












Debelendiğim uykularda
Tercümesi olmayan yankılarımda
Sesim boğuldu kara teslim düşlerim...










Şimdi ellerimle bantladım yüreğimi
Sesi çıkmasın diye
Oysa birikendin hasretimde
Sussa da yüreğim...
İlkyazda son bahar rüzgârlarına teslim ahvalim
Feryadımın ortağı, nakaratına takıldığım sen yüklü şarkılardı
Tekrarı iç acıtan
Tekrarı yürek burkan...














Ruhumu teslim ettim suskunluğuma
Şefkatli gözlerinde asılmak
Var olmaktı
Düşlerimden düştükçe
Düşünemiyor(d)um...











Yavaş yavaş perdelerim çekildi
Sılaya dönük yüzüm
Sislerinde yitikliğim,
Anlattım anlatılacakları
Yolculuk vakti geldi
Hem ağlayıp hem gülmek
Nasıldır bilir misin?
Ne hancı olabildim
Nede yabancı...









Duvarlarıma çizdiğin resimdeyim,
İstesem de gidemem
İstesem de demir kapı sürgülü
Kanatlanıp uçamam...









?Akıl padişahı kafesi kırdı mı,kuşların her biri bir yöne uçar...MEVLANA?