Şimdi Burada
Yağmur değmiş ellerine
Hüzzam şarkılar kokusunu vermişti
Parmak uçlarına
Göç kuşunun
Acemi
Terli
Yalnız
Soluğu değiyordu
Horon’da bir el yüreği tutuyordu
Elleri kiraz mevsimi kokuyordu
(Haziran ;kana karışmış ada olmuştu)
Kuşlar uçuyordu
Sıcağın değdiği ağacın dalına
Tekrar kavuşur muyum
telaşını yük ediyordu
Binlerce kanat
Kuşların an’dan
Denizin sonsuzdan
insanın hüzünden
Heybenin ucundan
İstanbul’da bir el suya dokunuyordu
Elleri ilk güz mevsimi kokuyordu
(Eylül ;yeşil kente komşu olmuştu)
Sadece gitmek ve kaybolmak
Geçip gitmişlikler atlasında
geçmişe karışmak demişti
Yola revan bilge kadın
Yağmurun şiddetini gözlüğü ile ölçüyordu
Elleri son güz mevsimi kokuyordu
(Kasım;İstanbul olmuştu)
Sürekli
Ufuk çizgisini takip ediyordu
Çizgi
Kızıldı
Dönencenin son ay’ı gelmişti
Soğuktu
Dalgaların sesine es verdi
Bir vardı
Bir yoktu
Parmak uçları kiraz mevsimi kokuyordu
Ellisinde çevirip sayfayı düşlere bakıyordu
Elleri Karakış mevsimi kokuyordu
(Aralık;düş gezgini olmuştu)
Sokak/lardan
Düş/lerden
Aşk/lardan
Not alıp küle rengini veriyordu.
Elleri Zemheri mevsimi kokuyordu
(Ocak;elma kabuğu kokusu olmuştu)
Kadim bir dostluk ve dahi yoldaşlıkla geçen iki ömrün anatomisiydi şiir Takdirimle Cemal bey sevgi ve saygılar 🙏