Şimdi Geçmişte Aradığın
Geçmişi özlüyorsun
Geçmişteki seni.
Şimdikinden daha hafif olan, o sol omzunu.
Sorumsuz kaçışlarını,
Sonsuz umutlarını.
Nede güzel yaslardın annenin dizine küçücük başını.
Saklardın o çocuksu suçlarını.
Dünya ne kadar da büyüktü değil mi?
O parklar, bahçeler,
O rengarenk çiçekler
Görürdün en ince ayrıntısına kadar.
Renkler çok daha parlak çok daha güzeldi.
Hatırlıyor musun? bulduğun o iki renkle
Boyadığın dolabının taş duvarını,
O dolabın gülümseyerek seni kucaklayışını.
Üç beş kıyafetin vardı.
Ama gözünde, dünyalar kadardı.
Dışarda fırtına kopar,
Evde soba yanardı.
Büyükannen sobanın altında lale ekmek yapardı.
Ah!... Onun tadı neyde vardı?
Çocukluk işte, her şey başka tatlıydı.
Şimdi geçmişte aradığın,
Sadece o çocuksu bakış açın, o çocuksu duyguların.
Bugune kadar okudugum yazilarda ki, en etkileyeci giristi. Sanki bana sesleniyormussunuz gibiydi. Okur okumaz dikkat kesiliyor insan. (Muhtesem bir fark daha)
ve ayırca da çok çok çok sevdiğim bir şehirdesiniz... yani gönlümün şehri, her yıl mutlaka geldiğim... şimdi; İnkaya çınarının altında doyumsuz manzarayı izleyerek çay içmek vardı:):)::)
Çocukluk işte, her şey başka tatlıydı. Şimdi geçmişte aradığın, Sadece o çocuksu bakış açın, o çocuksu duyguların.
gerçekten ya...geri dönülür mü çocukluğa ? geçtiiii bittiii..😊 tebriklerim sonsuz...👍
👍👍👍
Anadolu gibi misk-i amber; şiirdeki yürek tınısı nakkaşenin..
😙😙😙😙😙😙
😙😙😙😙😙