Şişedeki Sır
Aşkın uğruna akıttığım göz yaşım,
Cezam olsun.
Kavrulup yansın yanaklarım tuzdan.
Çatlasın göğsümdeki kabuk.
Dağılsın yüreğimdeki yuvan.
Uçarken bir teleğin düşsün yeter.
Kuşağıma sıkıştırıp, divit diye;
Hokkamdaki kanıma batırır da
Ayrılık üstüne türküler yazarım.
Koyup amber şişesinin içine,
Kızılırmak ile sana salarım.
Belki bir balık yutar, kadrini bilmez.
Belki bir garibe rastlar, şansı yüzüne gülmez.
Belki düşüne girer de gidip bulursan;
Boşalan son nefesimdir, açtığında.
İnan ki pişmanlık fayda etmez.
" Çatlasın göğsümdeki kabuk. Dağılsın yüreğimdeki yuvan. "
burayı çok sevdim..
Ya da açılır şişe Kızılırmak ayrılık akar. Kızıllığı ondan mıdır ne? Kızıl sularla Kara suların buluşma yeri mi yoksa aşkın en yeri? Türkü olup yanmalı mı Bafra ovası, yoksa aşkın alüvyonlarını mı sarıyor bağrına? Şiir düşündürüyorsa şiirdir der ustalar. Usta kaleminize saygılar.
Hokkamdaki kanıma batırır da Ayrılık üstüne türküler yazarım.
Kızılırmak ile sana salarım.
kim alır okur,kimin elinde kalır istenene ulaşsa dahi iş işten geçmiştir.pişmanlık fayda etmez. güzeldi yine. sevgilerimle.
...ne GÜZEL sır ŞİİR...
Beğeni ile okudum ...Saygılar...
Gözyaşı ile cezalandırmış kendini şair, yürekteki yuvası dağılmaya yüz tutmuş sevgilinin, öyle ki; "eylenecek yer de bulamazdı gönlündeki köşk olmasa", sevda ve bu uğurda emek harcamak, kadrini bilmeyen canlar, pişmanlık fayda vermez...
Kutlarım