Sivas'sız Olmaz

Ozanlardan söz ederken Sivas'sız olmaz.
Sivas'sız anlatamazsınız
Pir Sultan'ı, Âşık Veysel'i...
Sivas'sız anlatamazsınız insanların yiğitliğini.
İnsanların coşkusunu Sivas'sız anlatamazsınız.
Halaylar çekemezsiniz,
Davul zurnanın sesini duyamazsınız,
Sazlar çalamazsınız,
Yanık türküler söyleyemezsiniz Sivas'sız.
Şiirler yazamazsınız
Aşk üstüne, yiğitlik üstüne;
Gardaşlık üstüne öyküler anlatamazsınız.

Cumhuriyetten söz edemezsiniz Sivas'sız.
Ata'm, temelini atmış burada,
Dört Eylülü unutamazsınız.

Unutamazsınız halısını, kilimini,
Ağızlığını, bıçağını unutamazsınız.
Yüreğinizi anıtlarına kaptırırsınız da
Düşlerinizde görürsünüz işlemelerini.

Alışırsınız soğuğuna,
Yüzünüzü kamçılasın istersiniz sanki.
Suyuna kanamazsınız,
Tadına doyamazsınız,
Havasından ayrılamazsınız inan ki.

İyilikten, doğruluktan, güzellikten yana,
Neden söz ederseniz edin,
Sivas'sız olmaz.
Sivas'sız yaşayamaz onun için her Sivaslı
Ve onun için,
Ne unutabilir
Ne de dilinden düşürür Sivas'ını.

14 Ocak 2010 119 şiiri var.
Beğenenler (11)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (21)
  • 15 yıl önce

    elbette...

    ne denilir ki... sevgiler.

  • 15 yıl önce

    ve sivas ellerinde çalınır sazın,

    birde ak sineye atılan dost gülünü unutmam,

    seviyorum hocam şiirlerinizi,

    sevgiyle kalın...

  • 15 yıl önce

    Ana yurdum, baba ocağım!! Dağına taşına hasret kaldığım..

    Sayın Tatar, İçimin en müstesna yerinde, yüzlerce duygu elele verdi, "Sivas Halayına "durdu, Çamlıbeller bölük bölük bölündü; inanın!

    En güzel şiirler ve türküler Sivas'lıdır, Sivas'sız olmaz!

    EyvallahımKalsın..

  • 15 yıl önce

    sait hocamdan sonra yorumsuzum mükemmel şiirinizi kutlarım hocam tebriklerimle👍👧👧

  • 15 yıl önce

    Dün bu şiire yorum yazarken klavyemin şakınlığa düştüğü anakartın kartlaştığı bir andı ve size bunu o bozuk klavyeyle bir o kadar bozuk bir cümleyle mesajda belirtmiştim. Sadece okumakla kaldım bir çok şiiri. Dün kaç adet Sıvas şiiri okudum. Sonra Abidin bey yayınladı bu güzel şiiri. Diğerlerinden farklı açıdan bakan, sevgilerini anlatırken bir nitelik sunmayan şiirlerdi onlar. Oysa Abidin bey Sıvası'na o madımakla yanan Sıvas'a tarihi ve sosyal daha da ötesinde kültürel bir pencereden bakıyor. Kurtuluş Savaşı'nın Kongresinden Atatür'ü ; Ezilmişliğin , dinsel baskının isyanı olmuş Pir Sultan'a halk edebiyatının ustası Aşık Veysel'e, duyguların ilmik ilmik işlendiği kilimine... coğrafyasına, bizm için bir temmuz yangını olan ağustosu aleve alan ,halkı siyasi çıkarları için birbirine düşüren, aydınların yandığı,şairlerin seslerinin susturulduğu bir Sıvas; nefretin değil"İyilikten, doğruluktan, güzellikten yana, Neden söz ederseniz edin, Sivas'sız olmaz." diyerek özünde saklı olan iyi,güzel,doğrunun kenti olduğunu yansıtmış. Doğru olan da budur. Güzel anlatımı bizim nuzullaşan yüreğimize ılık bir rüzgar oldu. Tebrikler Abidin bey.