Siyah Arzuhal
Gözyaşı ve
Alın kefeni...
I-
ibranice söylenen bir şarkıda
düşüncelerimi leşlere bağladım
gözlerimin damı yaş yerine vahşi ifrit içiyor
ey duvar tenim
o kadında neden yaktın
hücrelerimin çırpınışlarını
II-
bir adamın sevi karanlık güzergahında
kaç ironi süt çıkmazlığında körlük inecekti
yağmur kentimin yalın ayak taşlarına
parmaklarımın boğumları kalemimde
asılı adam güncesi
avluda ahmet volta günahını içmekte
tene giydirdiği kadınlarla
parmaklık ardında ter içinde günahsız bir kadın
sorgusuz katliamda azraili bekliyor
günah hudut sınırında kaybolmuş bir adamın teni ağlamaklı
kangren düşünde ayaklarının parmaklarını kemiren kendisi
meyhane rakısında kadehe düşen ruhunu aramaklı
bir iki üç dört sokak ucuz tenlerde
her yerini yosma balcıklarla yamamış
kokusu titrerken dikiş yemiş kadınlar tohumuyla
siyah kıkırdamalar ayin yapıyor
kahkaha gölge koleksiyonunda
sonranın sonrasında yaşamın kopmuş
alın kemik ipinde
dudak uçkurunda tövbe etmeyen bir adam
bir romanın içinde sessizce ağlayan bir kadın
iki ayrı akıl yarığından kendilerini sallandırıyor
kent dar ağaçlarından
rüzgar tüp bebekleri katlediyor
iris delirme çılgınlığında ölüm meleği
III-
ah mikail
dudak karanlığında duvarlar pıhtı sokağındayken
hudut teninde kaç tohum atılmıştı
o....u rahmin döl yatağına
pıhtılanmış sokak köşesinde
adressiz bir kadın seyrederken adamı
dizlerinin üzerinde bir neşter kesiği
kesiğinden damlayan kanla dua yağdırıyor
göğün en uzak yerden kopmuş temiz ruhlar alemine
bir kendisine af dilerken
bir de tanrıya sormaklıydı
adamın tensel girdap kasırgalarını
tövbe ve af şimdilerde musa asasında nil kadrajı
ve kadın şimdilerde tövbe matemi akıtıyor
akordu bozulan göğsünün kan moleküllerinden
tanrı affedecek miydi
başka kadınların
ruh bedenlerini giyen
elleri günah kokan adamı
kadın tavaf edebilecek miydi
göğün bedenlerine inen
hesabın sorgu vaktinde
IV-
iki kemik kentinden
biri beyaz biri siyah külleri yağdırıyordu halbuki
melekler şükürde kadının dil ucundan
bismillah vaveylasından iniyor
avuçların düşünce sıratı eşkıya ezeline
yüzüğümü temizle tanrım diyordu kadın
nifak dolu kadınların loğusa bağından
bebekler çığlığı yudumlamadan
beni aklımın kutsallığında
Tanrı mabedinden koparmadan
temizle tanrım diyordu temizle
annemin sütü gibi ak kalsın ruhumun emaneti
ve tanrıyı unutup
siyah kırkırdamalara dalan adama ise günah,
saniyede otuz
dokuz buçuk derecede piç alev kanıyordu
kendi yarattığı alev teninde
günahların çoğalışında kadın kendini
ganj suları kutsallığına bıraktı
budist rahipler avuçlarında
kızıl lahitle devşirme asırlarının
tibet sapkınlığında akıl kaçkınlığı
tırmarhaneler dip boyu anka külü
küllerden küllere başın öne kapanışında
ellerin birbirine dikey olarak doğuşlarının
alın kök kemiğinden ayinli budist hıçkırıkları kayıp
V-
ey ganj
ruhların tanrı göbek bağından gelen suyla
temizle kadın gözyaşlarını
ey şiirin ruhu
mutant dna bozulmalarından
kadim ırkların lehçe çığlıklarını alıp
göğü kirleten
sesli kadınlar topluluğunu diktim repliklerime
dilimin kemiği yas karanlığında
tırnaklarımın iğnesi metal peydahlıyor
ruh inlemelerinin rahim zinasına
yer ise
içre gamzelerime kıyamet filmi
sükûnet yastığımda diriltiğim '' kırık mızrap ''
'' ezel-i nur'u '' kaybetmeden
oku oku alnıma bir el fatiha
tanrı lanet yağdırmadan
yeni doğan matem üfürüğüme
Ahmet Ormancı'ya
Saygılarımla
Tülay
mart-ı nisan çığlığı
onüç
Sevgili Can Demet Yorum şiiri solda sıfır bıraktı😎 Bende günümün yorum şiiri olarak seçiyorum izninle Sevgi kuşları öpsün göğünü Süt meleklerin gülücükleriyle... Sevgi ve saygılarımla
Sayın Nevzat Hacıbektaşoğlu Kutsanmamış şiirimle siz hep var olunuz Profiliniz epey kalabalık... Selam ola 😊
içinden 'o....nu' geçen şiir.!
işin bey'in sansürleri geldi şimdi aklima demek ki bir sakinca görülmüyor 'nokta nokta nokta! li olunca edebi sözler
ne diyelim artik.! böyle şiirin içine de edilmez ki'gökçek melih'in dediği gibi serde sanat yanimiz var ağir basiyor
ilk kez bir 'günün şiir'ini kutsamiyorum bu benim nevro tepkim kimse üstüne alinmasin hem hava sicak şimdi..
👍👍👍
kaynaşan gölgelerin günahı, meleklerin kayıtlarına girdi gireli cehennem odaları dolup taşıyor biteviye Şairem.
bu nasıl bir eriyip akmadır ki , şiir insanı kendinden geçen bir dervişe çeviriyor..hem üşüdüm, hem yandım ...
seslendirme de müthiş.Ahmet Ormancı Bey'i ayrıca kutluyorum bu güzel seslendirmeden ötürü..👍
mistik duygularınızı rahleye bırakır gibi satırlarına biriktirmişsiniz Şairem.
daha kaç kez okur, dinlerim bilemem.çok uğrarım ben bu şiire..😙
en güzel gökler sizin olsun şairem.
kutlarım günün seçkisini canı gönülden.
sevgi ve saygılarımla
Elleri Kınalım Hoş geldin Ve hep hoş kalasın ruhumun derinliklerinde Annenin ayaklarının altından öperim Seni ne güzel yetiştirmiş...
Bin melaike saldım ruhunu korusunlar diye...
Yorumumu güne düşmesinin ertesine saklıyordum.
Muhteşemdi.