Sızı
Bir gün sen de anlarsın
Gözlerin dalınca
Yorgun kentin ışıklarına...
Kaldırımlara kimsesiz adımlar düşürüp
Aramak istersin
Nedensiz
Uykusu kaçmışların içine ilerlersin
Bir yere gidemeyen
Amaçsız takipçiler
Sabit gölgeler
-Yürüdükçe içleri aşınan, aşınıp da aşılmayan insanlar görürsün-
Yılgın tiradın ritüel arzusuyla
Türkuaz sesler kıvrılır
Denize s/üzülen ay ışığında
İpek kaygılar dökülür
Tel
Tel
Gecenin saçlarından
Sokaklardaki yalnızlığa
Dokunursun...
Ş/aşkın tasvirleri anlatır
Derin bakışların da
-Her şey bir şeye o bir şey hiçbir şeye...-
Anlayamazsın
İlk defa
Doğrudan çizilmiş
Keşfi ürkek kâşifin geçtiği
Yollar
Kalbin çatlağından sızan
Duman
Geç kalmış
Zaman
Yerini, yurdunu unutursun...
Unutursun...
Yıkık şecereler
Gün bilinmeyen döngü
-Nedensiz koşul-
Karanlık sayar yokluğa
Yağmur düşer adına
Ağaçlar bu yüzden kurumaz mezarlıkta
Melekler kanatlarını ödünç verir
Uçarsın aşkla
Şeklini alır bulut
Şair ilhamına susadıkça
S/üzüntülü bir ırmak saldırır uçurumlara
Bir türlü atlayamazsın
Kalemden kâğıda
Şair o yüzden gök gürültüsü gibi ağlar
Sağanağı sakınmaz yanağından
Kendine gecikmiş bir kurşun gibi
Vurur efkârı kül bakışa
Sen
Çarpa
Çarpa
Dağıldım...
Tam da kendi cephemde, herşeyi anladığımı ve atlattığımı sandığım bir zamanda, ilhamına susamış bir şairin ağladığı kelimelerde, bi halt anlamamış, bir milim atlayamamış olduğumu gördüğüm hüzünle
Kutluyorum!
Sana, kalemine imrenmeyecek de bu külkedisi, kime imrenecek ?
kocaman sevgiler ile,,
Yılgın tiradın ritüel arzusuyla Türkuaz sesler kıvrılır Denize s/üzülen ay ışığında İpek kaygılar dökülür Tel Tel Gecenin saçlarından Sokaklardaki yalnızlığa Dokunursun...
oğlum seni okumak hakikaten güzel,
aşk başka nasıl yazılır diye soruyorum kendime,
Şair o yüzden gök gürültüsü gibi ağlar Sağanağı sakınmaz yanağından Kendine gecikmiş bir kurşun gibi Vurur efkârı kül bakışa
Sen Çarpa Çarpa
işte en keskin noktada yapacağını yapmış şair,
aşk olsun bulut!
kutlarım
sevgiyle kal...