Sızıntı
boşlukları alınır zamanın
ince acıları yol başlarında
hançer yarasıdır aşk
bulut gibi düşer yüreğe
elini kolunu sallayarak gider
sadece sızıntı gölgede kalan
süzme bal misali
kalbin geçirgenliği
anlamazsın
büyümedin sevgili
çocuksu değil aşk sızılarım
derin mevzudur tufan etkisi
kuruyan gül değilim ayraç arası
sadece militan senin yurdunda
kendime eşkıya sığıntı kalbim
yağmurlarında ıslandım durdum
dinle
kırık ezgilerimi
kalabalıklarda kısılan sesim
boğuluyorum sensiz limanlarda
gölgelerinde çığlık izim
kazınan her isim dilimde lal
servetim transfer aşk liginde
paçavra misali hedef tahtası
ey aşk
çık rüyalarımdan
karabasan gecemin ecel meleği
çıra gözlerimin kapağı indi
gücüm kalmadı bitsin körebe
direniş takatim tükendi serden
uzatma acı veren bakışlarını
kısık tut sesini bitsin avazın
sızıntı saatler
kaç ömür talan elinde
kaç merhaba boğaza düğümlü
oyunsuz çocukluğun körpe yılları
aldığın parçaları topla yeniden
kokun sinenleri hatıra bırak
seni taşıyacak yıllar yorgun sinemde
tenini getirecek rüzgar amber terinde
03.10.2009
aşk kaçıncı gezegen kuruttu ve kaç emeğin çocuksu gülüşlerini talan
gücü yeten yetene ancak yüreğinde saflığını taşıyan ayakta dimdik...
?çünkü çınarlar ayakta ölür?
yine harikaydı abim
yüreğine kalemine sağlık
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍
Ali Ekber bey çok güzel bir şiir okudum, teşekkür ederim bunun için.