Soğuk Küvet

onlar

büyük İstanbul yalnızları
kadeh kadeh içerler
güneşin şuh bakışlarını

onlar ki

Galata'da asit kaplı derilerini
ayırır tüm ırk ayrımcılığından

onlar ki

battaniyeleri, üçüncü sayfalardan
başıbozuk, arsız, kimliksiz geceleri

ve onlar

kıymıklı şiirler yazarlar durmadan
mürekkepleri kan halindedir

işte onlar

hep birlikte çeşitli kadınlar sevmiştir
çeşitli, yalnız, deniz fenerlerinde esir

vasiyetleri

bir musiki güncesinin refahında

vestiyerde
yamalı düşleri ve malum adamlıkları

yukarı kattan
dayak yiyen bir rüyanın sesi

aşağıdan
şeytanın, aynalarda gizlenen
mevsimsiz nefesi

su hep açık
su
ılık ılık

ışığın tavandan sarktığı
örümcek ağı gibi

gölgeleri belirginleştirdiği
maun banyolarında

son tutuşan
ayrılık güncelerinde

can vermektir
soğuk bir küvette

göğe açık elleri

renkler
morg mavisi

10 Ağustos 2010 658 şiiri var.
Beğenenler (12)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (10)
  • 14 yıl önce

    Kutlarim kardesim

    gercekten güzel siir

    kalemin kursun olsun---

  • 14 yıl önce

    bu şiiri okurken.eşkiya filmi gözümün önüne geldi...istanbulun yalnızlığı en büyük yalnızlık,çoğulluğu en büyük mutluluktur...arasında yaşayanlar için istanbul olmuş başka bir yer olmuş farketmez pek...güzel bir şiirdi...insafsızca yalnızlık vardı sanki biraz da yergi...kutlarım metin...

  • 14 yıl önce

    Bir kızgınlığın dürttüğü kelimelerdeki etki gücünü seviyorum. Öyle midir elbetteki şaire sormalı bunu? Ama okuduğumda bana hissettirdiği buydu... Kurgu, kurgusal anlatım ve şiir başlığı birbiriyle uyumlu kısa şoklar yaşattı.👧

    Kutlarım sevgili Metin çok çok...👧

  • 14 yıl önce

    sira disi bir siir okudum

    hangi filmden esinlendin metin merak ettim😏

    cok ama cok begendim

    buyuk kalemsin vesselam

    saygi/sevgi

  • 14 yıl önce

    Şairin sıcak bakışları altında Soğuk (bir) Küvette serinlenmek.Hele ki şimdiki kavurucu bir güneşin çıplaklığı sarmışken etrafı.. Yalnızlık kokuyor baştan sona adeta bu şiir.İstanbul ve yalnızlık, keskin iki sözcük aynı küvette nefes alıyor olmaları tesadüf değil,sanırım.Galata'ta başını göğe kaldırırp Kule'yi ve Kule'de Galata'ta yürüyen yalnız kadınları seyretmek bambaşkadır. Şiiri okurken birden aklıma bunlar geldi nedense.Açık ifadeler,akıcı üslup olması bakımından dönüp dönüp okumak geliyor içinden insanın..

    Yazabilene yazma demek olmaz,yaz arkadaş!...