Son- Gülüm'e.....

"sen şimdi ,
kirpiğinde asılı kalmış hayallerle,
omuzuna düşmüş yükü,
adam gibi sırtlayıp,
yola çıktın öyle mi ?.."







düşünde bir ablan var,
bir de gerçeğinde...
tutundun sım sıkı öyle mi?
.......senleyiz......









bir gül uzattım bu şiirle,
sevginin en masum yanınla,
konuşsun ,
tatlı dilin,
susmasın diye.....
son -gülüm..
gülsün diye...









o çocuk yüreğine usulca,
kattım yüreğimi,
sımsıkı tuttum ayazlarda elini,
santim santim işledim,
dostluğuna sevgimi...
bu şiiri bıraktım sana,
.......gör güzelliğini....






acı yakışmaz sana,
gül bebeksin kıyamam..
senin gibi bir canı
ben ömrümde bulamam..
zuladaki sevinci hep paylaştık seninle,
gonca gülüm,
yeganem...
kopartttırmam dalından...





her şeye yakışan,
senin güzel gülüşün..
bekliyorum sahilde
benim müjdeci kuşum..
bölüşeceğiz simidi ,
söz verdik ikimizde,
dostluk bize emanet,
değmesin nazar bize....








songül karadağ
"canımsın dedim bir kez
bizde söz namustur.."


sevgimle...

09 Nisan 2009 547 şiiri var.
Beğenenler (11)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (104)
  • 15 yıl önce

    bulut abi koptummmmmmmmmmmm:))

    izliyorum burdayım :)))

  • 15 yıl önce

    kendi gibi sanır ve elinden kapar çünkü ordaki sıkı sıkı tutmak her iki anlamdada dizelere yansımış :)

    "santim santim işledim, dostluğuna sevgimi..."

    yine yukarıdaki dizelerde de görüldüğü gibi şair kendi durumundan ip oçları verir ve biz anlıyoruz ki şairin annesi terzi yada gündelikçi nakış yapan bir teyze :) nasıl anlıyoruz bunu dizelerin içine girerer adeta şairle bütünleşip tam bir daire oluşturuyoruz dizelerin etrafında dönerek. ne demiş şair nakış nakış eh tabi anne mesleği ne de olsa ve annesi çeğizini hazırlarken kzı da öğrensindiye az çok öğretmiş şaire nakış nasıl yapılır dantel nedir oya nasıl işlenir dimi hıh işte tam burda duralıyor ve o motifin bir örneğini çalarak, dostluğunun ne kadar gerçekçi olduğunu anlamaya çalışıyoruz. çünkü çaldığımızda avaz avaz bağırırsa bilinki ıı ıh yaramaz yalancının danisması bir dostluk, yok ses etmesse illaki bi kuşkulanın paranoya yaratıyordur sizde niye mi arkanızdan dedikodu yapar kesin ondan susuyordur. :) neyse böylece şairin iç dünyasına daldıkça anlıyoruzki amaç tüçümen kız çocuğuna dostluk ve sevgi aşlamak değil tam tersi ona hayatın gerçeklerini ve

    (2)

  • 15 yıl önce

    evettt şimdi yorumcular yorumlamış köşe bana kalmış :) ne demiştik şiire döneceğiz veee inceleyeceğizz..

    inceliyorum :) sen değil ben :))))))

    neyse ben şiirin bir bölümünü yorumlayacağım sabah yazmıştım çıkmamış serkana hatırlatılır durum :) kulakları sanırım ötmüştür...

    "o çocuk yüreğine usulca, kattım yüreğimi, sımsıkı tuttum ayazlarda elini,"

    üste şekil (a) görüldüğü gibi şair orda bir küçük kız çocuğuna rastlamış adı son gülmüş (sanki başka gül yetişmeyecekmiş de bilmem ne :) SON GÜL) tövbe tövbe kıtlık var sanki güllerde o bitkilerin çoğu mevsim bile tanımaz. her neyse konuyu dağıtmayalım arkadaşlar lütfen... ve çocuk sanki üşümüş gibi de hava vermiş kandıracak ya küçücük kızı vay efendim yüreğine usulca alıp ellerini ısıtıcakmış ba ba baa külliyen yalan :) ayazmış da bilmem neymiş te ellerini sımsıkı tutmuş muş e tabi tutarsın kaçmasın diye çocuk, neyse uzatmayalım şair cebinden bir lalipop çıkarır ve küçümen kıza uzatır, eh çocuk aklı işte napsın yüreciğinde hiç hinlik yok ki karşısındaki devi de (pardon şairi)

    (1)

    santim santim işledim, dostluğuna sevgimi... bu şiiri bıraktım sana, .......gör güzelliğini....

  • 15 yıl önce

    cok güzelmis desem, tebrikler 👍👍👍

  • 15 yıl önce

    seveyim dedim şiirimi...:)

    cici cici cicişşşşşşşşş:)))