Son Şiir
Bu son şiir sana yazıldı
geceyi giyen kadın !
giz bahçelerinden bir tutam
döküldün akşama
gece , aşkın gömleğidir alevden
kordon ateş alır sana bu yangın
yüzün ve tenin için iki kez bölünüyor ay
dokunsam ellerim yitiyor senden kentlere
saçına gümüşi bir tarak deniz
ağına gözlerimden can düşüyor
boynunu uzatma körfeze kadın
uzaklaşırken sıcak bakışın
gözlerindeki yetim üşüyor
uzar sonsuz bir hasret yalnızlığınla
en yükseğinden atlarım kayalıkların
güneşten gelen şair sana düşüyor
Bulut yamalı denizin ışıklarında şarap
yanaklarında erguvan durur
bir kadeh daha içme kadın
bu saçları ak adam kıştan geliyor
gözlerinle geçecek yıldız köprülerini
dolaşır bulutların doyduğu yerde
ellerimde bir avuç mehtap
bir akşam kahvesinin telvesinde gölgen kalır
falda sen görünürsün üç vakte kadar
düşerim yollara taş diken çamur
bakışım burkulur sevdanın nabzı kan
sonrası aşk işte
yıkık harap bir şair adam ...
Beni anlatma kadın duyamam kendimi
bakışlarımı anlatma
gözlerine ne zaman ki değse
ahmak bir ağlamanın uçurumundayım
yüzüm düşüyor
yüreğinin darağacına beni çağırma ne olur
kabarık şiirler öldüren sabıka kaydım
söz kırık içinde uyak tutmuyor sensiz
bakışlarınla kurşunla haydi...
mendil bağlama uzaklardan
şöyle sol yanımın en derinine vur
şairin son sesi aşk içindir aşk
ölümü yürek şakağından olur
Aşk nedir be şair...hani mevlana'nın aşkı yada yunus emre... Aşk bir kıvılcımla başlayan alev alev yakan bir ateş...sade insana mı duyulur sanmam...bazen bir çicek bir şehir vurulursunuz ardından özlem gelir sevgiliye duyulan özlem gibi...
kordonda oturup...bu yaz bir kez daha tattım izmiri hep hayran olmuşumdur kordona hani İstanbulun boğazı gibi...gemilerin ışıkları ile ilerlerde duruşu şehrin sanki hep cıvılcıvılmış gibi maskelemiş tüm dertleri yansır denizden elinizde bira seyreylersiniz geceye düşen o hayali ...bir sevgili düşlersiniz İzmir gibi İstanbul gibi GECEYE SAÇLARI DÜŞER..
kutlarım kaleminizi şair... Ankara mahsun kalmadımı sence... papatyalar yüreğine...
Evet, gün gelecek belki de şiir sizin yerinize konuşacak. Şairim teşhis sanatının en güzel örneği olarak beni sürdü ortaya diyecek. Hani hep öğrencilerimize deriz ya, sizin ne söylediğiniz o kadar önemli değil, asıl önemli olan karşınızdakinin ne anladığıdır, diye. İşte bundan olmalı sanırım sayın Açıkgöz, Son Şiir kişileşmiş dizelerinizde. Bir okur olarak beni bir kadın cazibesiyle aldı götürdü gecenin içine, bir düşler ülkesine. O ya da bu? Ne fark edecek ki? Önemli olan şiirin kurgusu, sentaks yapısı, iç sesi ve okurda yarattığı beğeni değil mi? Tüm bu saydıklarım ile şiirinizi keyif alarak okudum. Kutluyorum. Nicelerine...
2. Söz konusu olan bu şiirde geçen o â?? siyahı giyen kadınâ? İzmir'den başka bir şey değildir. Benim şehirlere yazdığım şiir'in biri â?? İçimde Ayak İzleriâ?dir ki İstanbul anlatılmıştı, ikincisi ise İzmir olmuştur. İlki bana acı bir yaşamı, Bu şehir ise sevgisiyle dostluğunu sunmuştur. Şiirde bulut bey İzmir'in denizinde beliren ışıkları â??yamaâ? olarak almıştı O dizede geçen söz ise bunu yansıtır. Söz konusu olan bir kadın değil çoğu dostun yorumladığı gibi bir şehirdir, İzmir'dir. İşte bu şiirin öyküsü.
1. Son şiir üzerine bir açıklama yapmak gereksinimi duydum. Şimdiye kadar bunu yazamamamdaki neden bir çok dostun bildiği gibi şiirin asıldığı anlarda yaşadığım bir acı olaydı. Yorumlar okudum, önce o güzel yorumlarıyla yüreğime dost olanlara ve şiirimi okuyup onu paylaşanlara saygıyla teşekkür ediyorum. Şair şiirin arkasında Dumalı mı acaba? Elbette ki hayır. Şu anlamda söylüyorum bunu. Şairler gün gelir yaşamdan tasfiye olur, başka bir deyişle ölür yani şiir yazamaz hale gelir. Ama şiirleri Şair Ali Günvan'ın dediği gibi tavsiye ise â??kimsenin haddi değildir.â? Eğer şiir kendi kendine ayakta duramıyorsa ve benim desteğime muhtaçsa o şiirin de ipi çekilir. Fakat burada olayı yaşayanlar bilir. İzmir'deyiz. Pasaport'ta Asansördeyiz. Şiir kolik ailesiyleyiz. Oradan İzmir farklı bir güzellikte izleniyor. Bulut Bey, Sami Çimen Bey ve birkaç bayan arkadaş İzmir'in denizine bakıp neler gördüğümüzü anlatmamızı , şiir yazsaydık neler söyleyebileceklerimizi varsayıp orada şiirin temellerini attık.
%..
Bir kadın ve bir adam..Ve aşk..Bilinmezlere gebe birden fazla türevli üç bilinmeyenli denklem misali..Kimi zaman aşk orta yol olur iki efradın birlikteliğine varan..Çoğu zamansa oyunbozan..
Aşk sanrılar üstüne kurulu bir oyun ve isterim ki kurulmasın hiçbir nefer mahaline nitekim aşk bu sanrılar üzerinden ezber bozmakta,üzünç peydahlarında uzman.. Mükemmeldi şair,dolu dolu şiirdi.Tebrik ve teşekkürler bu mükellef paylaşımından ötürü..