Son Sus

Üzerimde ağır bir naftalin kokusu hanidir.
Yüreğim de, ellerim gibi buz kesmiş ayazlarda kalmış.
Sahi, ne zaman kaldırdın beni yürek sandığına;
hele bir deyiver.

Ne zaman soldu gözlerimizin feri
ve ne zaman unuttuk yüzü güleç cümlelerimizi?

Biz değil miydik?
Sabah güneşini kahkahalarla karşılayan.
İlk suskunlukta,
ürkek bir çocuk edasıyla
birbirimizin gözlerine binlerce soru işareti koyan.
Aynı hayallere uyanıp,
aynı uçurum başından güneşin batışını vedalayan.

Hanidir yalnızım bu uçurum kenarında.
Güneş doğuyor,
güneş batıyor
ve sus gecelere korkak sabahlar ağırlıyorum.
Yanı başı sensizliklerine mahkûm bir yaşamın,
?ha bitti ha bitecek ? sevdasına,
bir ömür adıyorum.

Şimdi gitmek de zor,
kalmak da...
senden arta kalan bir tomar yalnızlık da...

Ben aynı uçurum başındayım hala.
Bir gelsen düşeceğim belki,
kayıp hayallerimi de alıp,
o gri kayalıklara...

Üşüyorum!

Bu son sus artık.
Yanı başında yaşadığım son sessizlik...

Dün öğle namazında kaldırdım üzerimdeki ağırlığının cenazesini.
Üzerine bir avuç ?ben' serptim ki,
sonsuza dek taşı sendeki esaretimi.

05 Kasım 2009 73 şiiri var.
Beğenenler (7)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (7)
  • 15 yıl önce

    final ayrı lezzetti, kutlarım👍👍

  • 15 yıl önce

    Üşüyor ve susuyorsa şair, bir şekilde okutur kendini; bilirim. Şairin okuduğum ilk şiiri. Çok beğendiğimin bilinmesini isterim..

    Sevgimkalsın..