Son Vuruş
Çaresiz kaldığım zamanlarda giderdim.
Sessiz sedasız ve yalnız tek başıma,
Uzak olmayan diyarlara..
Gittiğim yerde.
Bir taş ustası bulmuştum,
Onu seyrettim hayranlıkla...
O usta adam belki yüz kere vurmustur taşa..
Ama değil taşı kırmak,
Küçücük bir çatlak bile oluşturamaz her nedense.
Vurduğu taşta.
Sonra birden,
Son bir vuruş daha yapar,
Taş ne hikmetse ikiye ayrılıverir..
İşte o zaman anlarım ki;
Taşı ikiye bölen o son vuruş değil,
Ondan öncekilerdir.
İşte o zaman bir daha yıkıldım.
Taki senin bana vurduğun son vuruş misali.
aziz bey
çok etkilendim
tebrikler güzel kaleminize👍
sevgiler saygılar😊
Güzeldi, hoş bir seda bıraktı şiirin üstat.
Yüreğine sağlık.