Sorgu Ayinleri
Bir salıncak sesi sıyırırken düşlerimi
Yüzün hasret bakıyordu kaybolup giden güne
Bir daha mı örmeli aşka giden yolları
Bir daha mı duymalı sessizlik söylemlerini
İnceden bir rüzgar kesiyordu sahili
Sevda, gözyaşı ilmeklerinde mahzur
Siniyorken pervası güz dönümlerinin
Pişmanlık dönüyordü pejmürde ihanetlerden
Gözümsemelerde ayrışan bekleyiş sancısı
Duraksarken ten dokunsamalarında
Kim diye sordu Tanrı?
Üzüntü kahırlarına aş eriyorken gece;
İlk yağmur düşümüne özdeş
Henüz çizilmemişken düş öykünmeleri
Virane gönül dağlanıyordu sorgu ayinlerinde
Bendim!
Gece sığıntısı sen kovuşturmacısı
Üzerimde titremsi eğreti bir sevda
Nefeslerimde yaygın sempati ataklarıyla
Ve sendin!
Hayal değişmenleri savuşturmacısı
Beklentinde perdesiz sazlar triosu
Düşünde uzantısı Işınsuların...
Ve kutsanır aŞk sorgulardan her çıkışta.
"Kim diye sordu Tanrı?"
Kutlarım.