Söyle
şimdi dans ediyorum yorgun ruhumla
ince ince şarkıların baladı çözülür
geceden sabaha
buruk dil
kırk küsur yıl
benimle kucaklaşan acı
niçin kan gövdemi götürüyor anne
sen bağrına bastıkça
paslı sesim uludukça uluyor
boğazım düğüm düğüm
analık kutsal
anne bunu da söyle
döllenen dişiler niçin usanç içine itilir
oysa anı yaşadım
oğul fidandı
yanında yandım
toprağın altına bıraktın
şakağından vurularak
döndün kalanlarına
gülümsedi ay yüzün
yine korkunç yazgını benden ötelerde tuttun
yine yapayalnız ''aman'' dedin
göğsünde kurudu gonca
kimselere ses etmedim
ruhumu kırbaçlayan türküme ''aman'' dedim
ama yaşarken bu kılıksız ölüm niye
doğdun biliyorum kan çekildi coşan kanından
git gide sustun
sen oluyor
yok
olamıyorum anne
git gide
ömür denilen
bu
... mu
sabahtan akşama alaca karanlık çökse de
''gün batımı çiz '' derdin umutlu gözlerinle
düşlerimin kendinden düşeceğini bile bile
buğdayları avuçlarımda terlettiğim de oldu
içim yoksun pamuk hafifliğinde
denizin hışırtısı oturunca sessizliğime
şikayetsiz ağrılar başkaldıran
yürüyüşümde şehri ikiye bölen sular gibiyim
dokun derinime
san ki dün ve bugün ağız birliği etmişler
dokunsan
sen
ben
bütün anneler
ah anne
ciğerime yaralar açan sular aktıkça akar
acayip hayat biraz bize uysa ya
hareminde yaşamak
öyle bir yaşamak
hani tarumar olmazdı koştuğumuz bahçeler
hani gözyaşlarımız yağmur gibi yağardı
hayat yol verirdi bebelerin adım sonralarına
hani
hani ne oldu
ekilen biçilen tohumlara haram mı değdi
hani
hani
söylesene anne
neyin nesi onmaz çilelerle ölesiye kabul ettiklerimiz
nasıl bir cömertlik
yaşamadan yaşamak...
Gölgeleri bile yeter asında analarımızın değil mi yaşamaları coşku, gidişleri hüzün bıraksa da hayatımıza. Bir hesaplaşma yürek sesi içten içe. Güzeldi tebrikler Aslı hanım içtenlikle...😅👍😅