Şu An

bugün Salı...


yazmalıyım yine
ani kalp krizi olabilir
avuçlarımda olacak not defterim
ama bakın hatırlamadığım
yazamadıklarım da olacak
felek hep anneden almaz ya
yıldızlarıma iyi bakın.


şu an...


türünün son örneğini
süzgecimden geçirir zaman
şah damarımda patlayan sevinç
ne acı ki
ön sözüdür ölümsüz ölümlerin
şimdi başka ruhumun gıdası
herkes anımsar serçe kaldırımını
nikotin gırtlağı derim
ruhlar aleminden
tını gelir sarar
şimdi sesi beni benden aldı
ne diyordum
adı konmuş kadınlar
gözaltı ya ıslak ya da nemli
doğru felek en çok onlardan alır
onlar adlandırılmış
tan ağarması tamda kalbinin dibinde
tanrıdan hikmet tutsaklığı azat eder
karanlığa alaycı
bana göre onlar
hep muhabbet kuşları
ve hep kederleri makyajlı
ve bir anne...
bence kader tanrıçası da makyajlıydı


işte zaman
deli esen rüzgarla yüz yüze mutluluk an be an...


inanılır gibi değil
papatyam kazandı
hani
biraz mavi
biraz daha
tamda kendimden kaçtığım anda
ne yani
şimdi ellerinde can mı bulacak renkler
papatyam gibi kokacak
ev içleri
vazodaki çiçekler
ne
ne diyordum
boş ver
sevincim
Pelin
ve
mavim


olabilir...


bazen mevsim ansızın ölü deri atar
birden bir tomurcuk kocaman olur
hani yığınla acı ıskalar geçer de
beyin gücü ömür tazeler
sağ el tutuverir sol eli
mavi
mavi
masmavi
ve anne
yeşil gözlü bir anne
hayat sendromuna gülümsediğin de
ceylan gözlerine kurban olduğum
ufak tefek düşler aleminde
piyesi yerinde bırakır
bir damla su nehir olur
açıldıkça açılır
demir kanatlı kapılar
meğer nede güzelmiş
hesapsız kitapsız hıçkırıklar
avuçlarında terleyen çiçeği
her şey işte
dem dem içinde
yavrusu ne güzel
yine kesintisiz mücadele
o bir anne
neden ağlamasın
ağlar tabii...





(uzat ellerini Aynur'um g/özümün nuru uzat...)