Su Anne

Su Anne

Camdan tren yolculuğu sona ermişti

Kâğıt poşetteki kitabı oturduğu koltuğa bıraktı

Peron çıkışında,derin bir nefes ile yüzünü suya döndü

Sonra minesi kırık beyaz

atomik saate baktı

akrep ve yelkovan;iskelede melodiye es verdi

“Şarkılar seni söyler”

hep birlikte,hiç unutulmamış sese eşlik ettiler,su gerçekliğin deminde sakindi ve ışığını yüze vuruyordu


Paysızlık içinde dizdik kelimeleri

Kıskanç bir şiir olmuştu

Yağmur karışık iç deniz

Mum olmuştu zaman

Renk renk çoğaldı zaman

Rüzgar dalları eğmişti

Yol ağacı kadar serindi gölgesi

sessiz,vakur,çırılçıplaktı

-şiir mavi boncuk mudur diye sormuştu Audrey gözlü prens adasındaki kadın

-Yaşamın son burgusunda topraktan bir resimdir şiir dedi adam

Rüzgar,ağaç,dal,gölge,şiir

Mavi boncuk ile ada’yı selamladılar


-Ah!

Şiir ülkelerinde avare avare gezen adam

Gördün mü

En keskin hali ile

Kelime kelime nasıl da vurulur

kanatları ateşten yürek kuşu

Sinede saklanan mektuplar

Aralık ayazına kesmiş

Tabip de,zaman da haklı çıkmıştı

Kalanını da Aristo yemiş

Temcit pilavı bitmişti

Haykırdı öteden bir meczup

“Her şey herkesti”

“Herkes her şeydi”

Mevsim sadece gereksiz bir hiçti,savruldu uzunca bir dal


Bir şehrin altı üstüne geliyor

Kayboluyor kızıllığı yüzünün
Yıka yüzünü bir körfez büyüsün

İç deniz sakindi


Şiirden köprüler geçilir

Bir kente gölgesi düşer hayalin

Artık susku zamanı gelmiştir

Paysız gerçekliğin deminde

İçten içe kıvrıldı cadde

Hastane bahçesinde selam verdim,yüzü ayva sarısı simitçiye

Susamın tadına eşkiya martı ile baktık

Pencere erimi deniz sadece bize aitti

Annem yadigarı su annemin alnına dokundum

Türkü oldu alaca bulut


İç ses ile

İlle de bir şey diyeceksen

Fasl-ı bahar de

Mevsime iki kala

Toy bir gülüş ekle çocukluk sokağına


Suyun ellerindeyim

Şaşkın bir balık suya karışıyor

Bağ bozumu başlamış

Su kana karışıyor

Bilmem kaçıncı yağmura denk gelen tarihi düştüm

Kaçak soluğum ile pencere camına

Yaşım yorgun bulut

Bak kara bir taka geçiyor

Usul usul iç denizden

Vakit kederli gün ertesi

Tutup kara saçlarından bir yıldıza tutunacağım

Yüzün yıldızlardan parlak mı su anne!


Hiç bilmediğim bir şiirde buldum kendimi

Filistin’de yaprağı kana örgü zambak

nehre karışan

çise çise çocuklar

Yüzleri güleç

Elleri cennet kokusu


-Ah çocuklar!


Fırçanın örgüsünde

Tuvalin yüzünde

Renkten renge

Koza’dan kelebeğe dönerim her bahar

Ve her baharda yağmur türküsünü unutanların sesidir

Bahar sese karışır.

06 Mart 2024 125 şiiri var.
Yorumlar (19)
  • 8 ay önce

    Şiire, şaire, şiir yolcularına selam.

  • Tebrik ederim Cemal Bey, şiir.

  • 8 ay önce

    Bazı şiirler başlıkta başlar son dizeye kadar sarıp sarmalar derinliğiyle okuru,su anne nasıl güzel bir tanımlama kadını ki elleri cennet kokulu yüreği merhamet ve sevgi dolu . Çok beğenimle Cemal bey sevgi ve saygılarımla 👏👏👏

  • Şiir güzel fakat şiirde manevi ruh eksik hemde çok eksik Filistin en büyük davalardan biridir Tapusu bize aittir daha manevi hislerle ördüğünüz şiirlerinizi okuyabilmemiz ümidiyle selâm ve dua ile (umarım yalnış anlaşılmam)

  • Şiiri otobüste okudum ama sanki trende yolculuk yaptım. Kitabı kağıt çantaya koydum. Denizdeki takayı seyrettim ve yorgun bulutla sohbet ettim.Sanki meczubun 'herkes her şeydi 'sözüne kulak misafiri oldum ve çise çise nehre akarken çocuklar nehri kovaladım ama suyu tutamadım. Şiirde su anneydi ve akıp gitmesini istedim sırtında bütün dertlerimin. Kelebeklerin ömrü bilinenin aksine uzundur diye duymuştum. Tek bir bahar olmasın umut, dilerim. Ve iyiliğin yağmuru türküye karışsın Cemal hocam. Hikâyesi olan anlamlı bir şiir okudum. İçinde ben de yolculuk yaptım diyebilirim. En içten tebriklerimle.🤌👏🌾🥀✍️🌺