Su Perisi
alınmışken düşün karnından cenin,
kan kaybederken gece
dört heceli iki söz
su gibi iki gözle
yıkanmış bir yüzle çaldı kapımı.
buyur su perisi
haydi gir içeri!
saçları çağlayan gibi dökülüyordu omuzlarına,
sustu
damla damla baktı
iki turna havalandı kirpiklerinden,
bir nefeste aştılar karlı dağlarımı
fırtınamdan geçip
gelip kondular sarp yüreğime.
.............................
seni en güzel gölüme götüreceğim,
ölecek nefis,
kelimeleri bırakacağız kıyıda
çırılçıplak dalacağız derin suda;
nilüferden yatağımız
sevgiden yastığımız olacak
üzerimizi örtecek ince bir sis.
ve mazlum yüreklerimizi bağlayacağız birbirine
perişan olacak bütün çiçekler.
korkma
teninden koklayarak toplayacağım menekşeleri.
......
bugün bütün sözlerimi gizledim
bir fasıl meyhanesinde bekledim seni,
inleyerek içtim bir yudum şarabı
ikramını aldım şarkılardan.
dil bağlasın herkes aşkın huzurunda
kapansın söz kapısı,
susuzluğun acısını çekiyorum zaten.
kimse korkmasın gönül işinden,
işte geldi su perisi
çal be udi,
bu gece bütün sevdalar benden.
Ve su Ve peri Ve dil..........
Bağlamıyorsa yüreği Herkes ne anlıyorsa Anlasın halimden..............
Deme be Yine de sen Üstat !
Ben anlamasam bile Elbet bir eşek anlar !!!!!!!!!!!!!!!