Suçlu Kim

Daha on beşinde
Saçları omuzlarından bellerine dökülmüş
Ceylanlar kadar güzel bir kız.
Adı Feride.
Kız doğdu ya,
Eğitim onun neyine?
Koyun gütsün dağ da bayır da dere de.
Razı olmaktan başka yolu yok ki kaderine.

Tan yeri yeni ağarıyordu,Anacığı verdi azığını eline.
''Hadi kızım sürüler seni bekler eğlenmeyesin Feride.
Düştü yollara garibim biçare.
Kıraç yamaçlara ulaşmak üzereyken
Köylüler den tombak Hasan çıka geldi önüne.
Bir kuzu ayrılmıştı sürüden peşinden koşuyordu Feride.
''Sen bu tarafa kovala ben yakayayım'' diyordu tombak Hasan.
Yakaladı da,ama kuzuyu değil Ceylanı,Ferideyi yakaladı.

Çekti sürüdü dereye,çirkin emeline ulaşmıştı.
Sahip olmuştu o dere yatağında Ferideye.
Oysa evde onu bekleyen dört küçük bebesi,
Bir de beşinciyi hamile karısı vardı.
Nefsi azmış silmişti hepsini bir kalemde.
Burası küçük bir köy ,herkez bir birini tanır.
Kız ne de olsa adı çıkarsa kimse almazdı
Kimseye bir şey söyleyemezdi Feride.
Bundan iyi fırsatmı olurdu nefsine yenik düşen caniye.

Susmadı Feride
Anlattı anasına herşeyi bütün gerçeğiyle.
Jandarmalar kapıda,kelepceler tombak Hasanın bileklerinde.
Tamı tamına on sekiz ay mapus verdi hakim kendisine.
Aman ne büyük bir ceza ne büyük bir lutuf!!!
Yattı cezasını çıktı yeniden karıştı toplum içerisine.
Ya Feride,
Aradan geçen yedi yıla rağmen hala mapus evlerinde.
Daha açmadan dalından koparıldı gonca gülleri,
Sevmeye sevilmeye hakkı yok,
Ya bir köre ,ya bir topala,
Yada atmış beşlik bir dedeye istiyorlar kendisini.
Suçu ne Feridenin?
Ne kız olmayı,
Ne de bu olaya maruz kalmayı o istemedi ki.