Sur Kentli Kadın

En çok bana beziyordun çatık kaşlarınla
Bu şehre benzediğin gibi; savruk, yangın
Hiç kimseye yakışmamıştı bu şehir
Sana ve bana yakıştığı kadar

Bu şehre benziyordun; gururlu, onurlu, asi duruşunla
Bir yanınla yıldızlara şarkı söyleyip
Bir yanınla tuz basıyordun yaralarına
Taş duvarlarla kapatmıştın her bir yanını
Sırlarını içinde taşıyordun

En çok bana benziyordun; sürgün yanınla
Kimselere göstermiyordun yürek göçlüklerini
Güneşli bir günde yağan yağmur gibi
Gözyaşlarını saklayıp gülüşünü üflüyordun mehtaba

Anıların ortalığa saçılmış, topladıkça yaralanıyordun
Vuruldukça yüzbin yerinden kanatmıyor,
içinde saklıyordun yaralarını
Bu yüzden hüzünde yakışıyordu sana gözyaşıda

En çok bana benziyordun nasırlı ellerinle
Dişinle tırnağınla yapışmıştın hayata
Ne çok yakışıyordu sana lekesiz kavgalar
Özgürlüğü seçmiştin, mutluluğu avuçlamıştın sımsıkı

Sur kentli sur bakışlı kadın
İkinizin de acıları kalbinizde; özgürlük şarkısı dilinizde
En çok sana benziyordu bu şehir
Sende bu şehre;
Aşk yakışıyordu size

Hayallerini çiziyordun Dicle ye Fırat a
Şarkılarını söylüyordun munzur a,
Munzur benim kirvem olur kimene

İkimizin de elleri açılıyordu tanrıya

Yağmurlar yağıyordu bu şehre sen gidince
ben kirpiklerinden düşüyordum sessizce

Karanlık gecelerde acı düşüyordu kalbimize
Sen gidince kar yağıyordu
Ve ben saçlarına tutunamıyordum güneşin

Gelin telleriyle süslenmiş kınalı elleriyle
Testileri kırmak için bir gelin seni beklemekte

12 Nisan 2009 37 şiiri var.
Beğenenler (4)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (17)
  • 16 yıl önce

    👍👍👍süper harika tebrikler

    En çok bana benziyordun nasırlı ellerinle Dişinle tırnağınla yapışmıştın hayata Ne çok yakışıyordu sana lekesiz kavgalar Özgürlüğü seçmiştin, mutluluğu avuçlamıştın sımsıkı

    Sur kentli sur bakışlı kadın İkinizin de acıları kalbinizde; özgürlük şarkısı dilinizde En çok sana benziyordu bu şehir Sende bu şehre; Aşk yakışıyordu size

    Hayallerini çiziyordun Dicle ye Fırat a Şarkılarını söylüyordun munzur a, Munzur benim kirvem olur kimene

    İkimizin de elleri açılıyordu tanrıya

    Yağmurlar yağıyordu bu şehre sen gidince ben kirpiklerinden düşüyordum sessizce

    Karanlık gecelerde acı düşüyordu kalbimize Sen gidince kar yağıyordu Ve ben saçlarına tutunamıyordum güneşin

    Gelin telleriyle süslenmiş kınalı elleriyle Testileri kırmak için bir gelin seni beklemekte

    derdim ya sen en güzelini yazansın yürekten sevgiler 😕 ''Eğer uygarlık, insan yüreğinde değilse hiç bir yerde değildir.''

  • 16 yıl önce

    👍çok hoş olmuş yüreğinize sağlık beğenerek okudum...tebrikler...👍

  • 16 yıl önce

    Şaire, kadın ve şehir üçlemesi. Üçünün de ortak yanları, üçünün de yaşamdan aldıkları ve alamadıkları. Aşkları, hayal kırıklıkları... Üçünün de yeniden yaşama tutunuşları. Keyif alarak okudum. Kutlarım.

  • 16 yıl önce

    Özgürlük şarkısı dilinizde.

    Sur kentli kadın.

    Gençliğimde omuz omuza olduğum kadın dostlarımı hatırlattı. Lekesiz kavgalar onlara da çok yakışırdı.

    Teşekkürler sana da sevgili dost, hatırlattığın için.

  • 16 yıl önce

    Günüme düşen ilk şiir. Kutluyorum şairi.