Sureti Kimliksiz

Bu sabah
Kimliksiz ruh halim su üstünde yürürken
Kirlenmiş gözlerimde dünden kalma sancılarım uyuyor.

Kimse farkında değil.

Sessizliğe bürünen
Bir kentin
Adı silinen
Bir sokağında
Kimliksiz mülteci ruhlu kelimelerin sıraya girdiğine.

Ne yana dönsem
Korkuyorum incitmekten
Sol yanıma oturmuş çocukların çığlıklarını
Bir de vurulan kuş seslerini...

Yar tenine yasaklanmış
Suretsiz kimliği taşıyan ben
Gece olduğunda kapıyı açıp davet etsem
Maviyi
Suskun duvarlarımın arasına da
....... Ölümü
Sabaha kadar
Dudaklarından öpüp sevişsem buz gibi teniyle
Çocukları öldürmekten vazgeçer mi?..

Karanlığa mahkum olmuş gece
Güne
Yeni doğan gün
Acısına dert yanarken...

' Ayrılık ' dediğin şeye bak.

Maviye hasret
Çocuklar öksüz kalırken
Özgürlüğe kanat çırpan kuşları da kovaladılar gökyüzünden...
.
.
Ben şimdi hangisine yanayım...