Sus / ma
(...)
(...)
sus şimdi!
geceyi dinliyorum
sol yanım dört duvar desenli kuytular
pastel renkleri hakim bir mezarda
zamanın az ötesi bu
çok değil aslında
son mevsimin geç kalmışlığı
gülüşler geliyor uzak zamanlarda
yırtarak suskunlukları
çıkmaz yollar
geriye dönülmezlikler
ve çaresizlikleri
yankılı seslerin -sen-sizliklerinden
sisli hatıralara d/üşüyorum
ruhumun çıkmazlarında
an gelir anlarsın hayatı
geriye doğru yaşarsın
zamanda
-varlıktan yokluğa-
-bütünden hiçliğe-
sessiz çığlıklar büyütürsün
-ölü kuşlarla- içinde
ağır bir yürümek kalır geriye
şimdilerde -yükün hatıralar-
son tren geçmiştir geçmişe
sus şimdi!
geceyi dinliyorum
buralarda birazdan yağmur başlar
acıtsa da bu kadar eskimiş hatıralar
bir kaç gülücük işte hepsi hepsi
biraz da
ellerimde kalmış sıcaklığı ellerinin
sesini verdiğin geceleri dinliyorum
gülümseyen gözlerini
yağmur yağıyor oralarda
eski bir nisan akşamında ellerim ısınıyor
şimdi sesine geliyorum
saçlarını okşayan rüzgarla
s-u-s / m-a - - ş-i-m-d-i- - !
s-e-n-i - - d-i-n-l-i-y-o-r-u-m - - -
/ 06 kasım 2015 / istanbul
Şiir dostu yürek ve kalem Canca hanım, teşekkür ederim şiirin sesine ses kattığınız çok değerli yorumunuz için. Var olun. :)
Şiirle ve sevgilerle kalın.
Güzel yürek, güzel insan, kalem , dert, keder ortağım Ayşegül ; insanlığın dertlerini de içselleştirdiğimizde, daha bir kanar yüreklerimiz iyi bilirsin.
Sürmeli gözlerinedir günlerce dinmeyen göz yaşlarımız,o minicik kediciğimin. Ve, her ölüm vakitsizdir , bin kez ölümleri yaşar da, yine de direniriz işte yokluklara. Arayıp bulamadığımız bitin sevgileri iç dünyamızda arar, iç küllerimizi deşer dururuz işte.
İyi ki varsın... Varlığına teşekkürler.
Ah Ahmet dost, küçücük gülücük kırıntılarına mahkum , ıstırap içinde acı kaybedişlerde insan ...
Gülebilmek için , hüsrandır arayışlarımız yorgun dizlerimizde, yoktur neredeyse hiç bir sevgili, çevremizde ... Bunun adı, " ağıt " olmalı " yaşam " yerine.
Sevgiler o güzel , o insan yüreğinize...
Değerli yürek Sermin hanımefendi, malesef evet kül soğumuyor asla. Ne yazık ki, gün gün daha fazla kanıyoruz içten içe. Yanıyoruz mum gibi ve eriyoruz, hem kum tanesinde eriyen ömürlerimiz gibi.
Teşekkür ederim şiirin sesinde ses verdiğiniz için yüreklerimize.
Işın bey, teşekkür ederim. Şiirlerle ağlıyoruz, gülüyoruz işte. Güç veren varlığınız ve yüreğinize selam olsun...