Suskunluk Türküsü
Ey güz rüzgarları!
Ne çıkar üfürmenizden
Acısı alınmayan yaraları?
Kış bastım sızılarımın üstüne,
Güneşsiz günler büyüttüm,
Hayallerimi gecelere cizdim.
Kandırılmış yaralar eskittim
Ağrılarını bir gün unutur diye.
Unutur mu?
Oyunbaz cemreler eğlendi karlarımda,
Tufanındayım erimiş buzlarımın.
Denizimin kan kırmızısı ufuklarımda,
Susmaz deryalarım çırpınmada.
Tanrım!
Kıyılarıma dağlar diktin kocaman,
Semalarımda güvercinler yitik,
Gözlerim alacatoran.
Martıların çığlıkları gizledi iniltimi,
Yosunlar kan emiyor yaralarımdan.
Ey bedevi sehralar!
Susamayın bana boşuna,
Ben kendi sularıma yağıyorum.
Kıyılarım paramparça,
Kayalarım göğüsu yarık,
Taşırmaz yağmurlarımı dağlarım .
Bakıyorum...
Başımı indirmeden.
Başı aşağıdır göklerin.
Günahkar feleklerle dalga geçer
Utancak yıldızların altından geçen
Kızgın dalgalarım.
Sus!
Dinle sen de deryaları,
Duyduğun sessizliğin sesidir,
Bir kere çalınar...ölümüne,
Suskunluk türküsüdür.
Tebrikler değerli şaire tam bir şiirdi...👍😙
Yangın kaplıcasına yüreğini atıp oradan aşk beklemek ve boyluboyunca uzanmak sevdanın kırlarına, düşlerimizde bir kır sürerek. Her nefes alıp veriş sevdadır aslında, umutlar sürdüğümüz dudaklarımıza hercai bekleyişler beledikçe... Kutladım.
Hissedilir serzeniş, her satır duygu sağanağı..
Gönlünüze sağlık.
Selam,sevgilerimle..