Susma Sana Mirim Susma

Ey Sevgili
Bulutları İçtim Göğün Gözünden...





I-






susma sana
m
i
r
i
m
susma






virane sarayın eskimiş bir köşesinde unuttum
sevdamın alacakaranlık matemini
tüm kentler sessizliğiyle gömülü
kirpiklerimin karasından kanatlanıyor
yokluğunun çığlığı





II-





?' Rüyayla Araf ın arasında ?'
sana gelen tüm garların biletlerini kestim
pusulası şaşmış gemileri yaktım
bulutları içtim göğün gözünden
yağdırmasınlar diye yağmurları
bir yağmur zamanı kapalı kapılarımdan
girmiştin
yüreğimin a ş k korkusuna
şimdi
rahlenin yağmurlarını satıyorum
köle tüccarlarına
ve oku
son demde yoktan var edilişini
kanımı kuruttum şırıngaları batırırken
tenimin sen emanetine
üryan yüzümde cehreni karalıyorum
duvarlarıma kan sıvıyorum
ruhum bedenimden sıyrılırcasına
düşüyorum arafa
seni sustuğum dilimle





III-





hafızamın oyunları midemi
bulandırıyor
üşüyorum son kez
cellat ım olan s e n i







dili kopmuş yarınlarda
yaşıyorum
taş duvarlar meskenim
miladım sensizlikle başlar
cumaya hazırlık sâlâ sesinde yankılanır
sana kayıplığım
şimdi sevdanın ölü yaşlarını içiyorum
yasak koydun soluma dair
ve çile bitmiyor aşkın körlüğünde
sussan susar mıydı
sana yangın kalan girdaplarım
susma sana m i r i m
susma
m
i
r
i
m






çürük bedenimde aşk olur muydu
sevginin hazan sarısı gözleri
olur muydu
mahşerimin intihar nöbetlerinde





IV-




boğuk bir sis akşamında katilim olan
seni vuruyorum
şarapnel parçaları dağlıyor
yüreğimin kanlı geçitlerini
kıpkızıl şafağın bileğini kesiyor gözlerim
ayrılık yaşında
kirpiklerim seriliyor kaldırımlara
ay ışığı ağlıyor
sevdamın son deminde
adresimi ıssız
sokak köşelerine saklıyorum
uzak bir masal ülkesinin
peri kızları yatar kalbimin içsel düşlerinde
büyülü asalarında seni dilemek adına
duam olan s e n i gizliyorum






nü şarkısı aryanın notalarından düşüyor
kirpiklerimin biletlerini kestim
akortsuz göğün üşümelerinde
beyin ölümüm gerçekleşir
görmüyor musun sevgili
cüzzamlı v e b a hastalığımın tanısını
dilimin lâl oluşunu gömüyorum
gözlerinin âmâlığına






kulaklarım sağır
ses yok
sesine dair
sesin kayıp iklimlerde yok olup gidiyor
yeşilden sarıya dönen sevdama
ürkütücü şiirler oturuyor






yetimsizliğimin yaşları damlarken
fırçalara buluyorum benliğimin aklını
cinnet basar
mızrağın ucunda kesilir derinliğin
dizlerimin bağı tutuklanır
uçuşurlar gönlümün beyaz kumruları
mısralarımı döverim otur derim
kır kalbinin dibine yaslan
sökülsen
söksem katre katre damarlarımın
geçitlerinden
?' Rüyayla Araf ın arasında ?'
gelgitlerde boğulurum
puşt gecelerin kahbeliği yankılanır
doğumu bitmiş lâl suretlerde




V-




ütopyam sisin içinde ağlayan
mezar kabul
tabutum simsiyah kısırken
içimdeki ölümleri doğururum
sükûtun sessizliğine
katran gecenin süvarileri
dimağımdan savrulurlar
ceset yemiş gözlerime





eylül yolculuğunda
saçlarım sonbaharın rüzgarlarıyla
kaçışıyorlar
sarı yaprakların ayrılık estirdiği
isimsiz kentlere
sen
ben
yazılamıyoruz yazgıya
parçalanıyor güneşin alevleri
hicrî zamanların amansız
boşluğunu kurşunluyorum
gergefimden uçuyorsun
elvedamın kaçak yolculuğunda






gitsen
gitsem
uçurumları devirsek
bedenlerin konuşamayan rolleriyle
sonra kalsak
s e n benden gitsen
b e n senden gitsem
ve gözlerin tüllerini iliştirsek
ayın karanlık suretine
ışıkları söndürsek
yarınların isimsiz aşk vurgununa
sonra
kum fırtınası olsak çölde
toprağın içine gömülü sarayda
kalsan
kalsam
ve bulunmasak
unutulsak
cennetin saklı kalan
aşk mahzeninde
susma sana m i r i m
susma sana
ruhun rahme üflenmesinde
yazılmış mıydı
Kâl-û Belâ'da
alnımıza bir evlilik masalı
susma
m
i
r
i
m
susma











Tülay Lâl
eskiyıldan
Lösev