Sustu
sustu !
yeşile çalan gözleri
ince kirli sakalı
ve ağır aksak gülüşünü de saklayıp gecesine
sustu...
açsa da bahar dalları dilinde
nefesinde kış soluğu..
gömülür sevdası zerre zerre kalbine
öldüm say der gibi
yanılgılarını da koyup cebine
sustu...
önce sesini azalttı
sonra sevdiği şarkıları
ağız dolusu haykırışlarına rağmen
koca koca düşleri sildi zihninden
gelmeyecek bir treni bekleyen istasyon gibi ıssız
sustu...
oysa gökyüzüydü tanımadığı bütün martılara...
zaman çok eski zaman !
yüzünü unuttum desem yalan
ve ülkem gibi kokunu
yarım yamalak kalan şiirlerini de kaldırıp sandıklara
sustum !
"mevsime dair bir şarkı tıngırdıyor radyoda
uzak şehirlerden ve ayrılıklardan bahsediyor belli ki
üşüyor aynada silüetim
sokaklar kırk ikindi...
not;
oysa ne adamlar tanıdım ben yüreği kocaman
kayıtsız kalarak öyküsüne
kurşun gibi gözyaşları
ve
çatlamış alnındaki izlerle
her gün yeniden doğan..
26 /3/2020
beşiktaş
güzeldi şiiriniz...