Susun Martilar.

Ne o!
Siz de mi gidiyorsunuz ey martılar?
Oysa sabahtan beri can yoldaşı olmuştuk .
Benim gözlerim yolda,
Sizin gözleriniz elimdeki bir parça simitte takılı kaldı
Alın, hadi yiyin,!
Yiyin ama sakın uçup ta gitmeyin.

Durun ne olur!
Biraz daha kalın yanımda.
Akşamın ayazı çöktü üşüyorum.
Ne olur bırakmayın beni bir başıma.
Belki sizin de bekleyenleriniz var,
Bir an önce sizde kavuşmak istiyorsunuz onlara.
Ne olur gitmeyin.
Biraz daha ortak olun yalnızlığıma.

Görmüyor musunuz gün kızıla boyandı?
Oda gizlenecek birazdan dağların ardına.
Sessizce çekip gidecek
Bir başıma bırakacak beni buralarda
Durun,
Durun ne olur uçmayın!
İçime bir ürperti girdi
Korkuyorum
Buralarda bir başıma..

Ne oldu size,
Neden öyle garip bakıyorsunuz?
Söyleyin siz ne konuşuyorsunuz kendi aranızda?

Susun!
Susun ne olur!
Sakın sitem etmeyin beklediğim insana...
Bütün suç dalgaların.
Benim ayak izlerimi sildiler süpürdüler.
Sırf sahil ile vuslata ermek uğruna.

Susun!
Susun yalvarırım!
Suç yüklemeyin sevdiğim adama..
Karanlıkta çöktü zaten,
Ayak izlerim çoktan silindi.
Yanını yönünü şaşırmıştır şimdi.
Sırf bu yüzden gelemiyordur yanıma.
Ya da!
Ya da, ne bileyim
Başına bir iş gelmiştir belki de!
Yoksa beni hiç bırakır mıydı bu sahilde böyle başıma?
Susun artık yeter!
Bir tek kelime daha söylemeyin sevdiğim adama.

O sizin düşündüğünüz kadar vefasız değildir.
İki eli kanda olsa bile
Mutlaka gelecektir eninde sonunda.
Gitmek istiyorsanız gidin hadi!
Gidin ama,
Sakın bir daha söz söylemeyin sevdiğim adama.
Zemheri ayazı da çökse, bir ömür beklerim ben onu burada.
Çünki o söz verdi.
Bekle beni dedi.
Bekle beni orada
Geleceğim dedi, söz verdi o bana.
Sakın,
Sakın bir daha söz söylemeyin sevdiğim adama.