Suya Düşer/iz
gece sürer sefasını
ellerim yakarışta
gözlerim hüzne sürgün
sen mi benden
ben mi senden çıkarım
bilinmez!..
uçurum kenarındayız ikimiz
söker şafak
bahar kokar gün
yüzün göğüm kadar mavi
avuçlarımda ki yokluğun
kanarken
ölüdür mevsimler
her soluğum
işkence
ömrüme teğet durur
gizlice süzülen ateştir sevdan
dokunulmamış hayallerime
bir tebessümün güneşten kalan is
yüreğimde yağmur
-yağmur ne ki-
aklımın sahillerinde
koyu/verdim özlemlerini
suya düşer/iz
Emeğinize yüreğinize sağlık güzel şiirdi tebrik ederim saygılarımla
" yüreğimde yağmur -yağmur ne ki-
aklımın sahillerinde koyu/verdim özlemlerini
suya düşer/iz " Ne güzel son... Gerçekten izlerini bırakmıştır... Tebrikler Sermin hanım. Saygılarımla İoannis Bozikis
ne kadar matemdir şiiriniz, ne sıcak bir yalnızlık. taşı sıkıpta suyunu çıkaranlar gibi yüreği sıktıkça aşk çıkardınız, kalemi sıktıkça şiir. ve gözlerde kalan bir dolu yaşanmışlık...
buna ne mürekkep dayanır nede kağıt...
sanıyorum biraz dikkatsizim şiir incelemek konusunda. size bu kadar geç kaldığım için üzgünüm...
esenlikler dilerim...
şiirdi...
"koyu/verdim, suya düşer/iz" Sözcük oyunu ve imgesel izdüşürüm, birden çok anlamı ortaya çıkarmak şiirin vazgeçilmez sermayesidir. Sevgili Gür denemiş bunları. Sesinin rengine sağlık.
kağıtla kalemin sevişmesi bu olsa gerek
olabildiğince canlı canlı olduğu kadar da yalın
herzamanki gibi okunulasıydı
tebrikler Sermin Hanım
saygılarımla...